Ahmet Aytep’in “Müphemliğin (Belirsizliğin) Şiddeti” başlıklı yazısından alıntılar
Bu yazı 2 aylık düşünce dergisi olan Teklif‘de (Mayıs 2023 /Sayı 9) çıkmıştır. Yazının ilk satırlarından önce yazar, İsmet Özel’in Sebeb-i Telif şiirinden şu dizelerine yer vermiş: Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız / bakıp başkasının başkayla kurduğu bağlantıya / aşka dair diyoruz ilk anı bu olmalı (…) Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız Başkalarının düşünceleriyle değil -İsmet Özel, Sebeb-i Telif
Cemil Meriç, Türk aydınının doğuya olan husumetine rağmen zaman zaman vakitsizce gelen doğu iştiyakını şu şekilde izah eder:
“Şark düşmanı intelijansiyamızın , şarklı bir hakîme (bilgeye) karşı beslediği bu derin muhabbeti nasıl izah edeceğiz? Avrupa’ya olan sadakatiyle. Zira şairlerimizin terennüm ettiği bu Zerdüşt Avrupalı bir Zerdüşt’tür.”
” Tanzimat sonrası Türk aydını uzun bir süre dünyaya Batı dolayımıyla baktı. Batı’nın ilgileri, ürettiği bilgi ve söylemler daha genelde İslâm dünyasının gündemini keskin şekilde belirledi. Artık Batı dolayımını aşma çabaları kendini güçlü şekilde gösterse de bu durum henüz yaygınlık kazanmış değil. (…) Bauer’e göre yüzyıllar boyunca Batı, izhar etmeye utandığı fakat bir türlü de bastıramadığı heveslerini mevhum bir doğu imgesi üzerinden dışa vurdu. Doğudaki insanlar, kendilerine dokunmadıkları müddetçe buna pek aldırmadı. Ne zaman ki Batı sanayileşme ve kapitalizmle birlikte ötekini sömürmeye ve sömürgeleştirmeye girişti, Doğu artık Batı’dan azade değildi; bilâkis onun nesnesine dönüşmüştü. (…) Bauer bir yandan dinî-seküler ayrımı üzerinden cinsellik, terör vb. konularda İslam’a dönük Batılı hegemonik önyargıları yıkarken kalpleri fethediyor, öte yandan aynı ayrım üzerinden İslam’ı yaşantıdan uzaklaştırıp sınırlı bir alana hapsederek silikleştiriyor. Zira fıkıh ve bilhassa kelam gelenekleri müphemlik kalıbına sığmayan unsurlarla doluyken, İslâm, Bauer’in istediği düzeyde bir müphemlik hoşgörüsü sunmuyor. (…) İslâm dünyasının kendi ilgilerini özgüvenle ve özgürce belirlediği zemin ise her halükârda ideal olarak orada durmakta.”
No Comments