“Gelişmiş ülkeler geliştikleri yerde kaldı ve fakat her nedense geri kalmış ülkelerden artık söz edilmez oldu.”
İsmet Özel‘in İstiklâl Marşı Derneği internet portalı İsmet Özel Köşesi’nde ALIN TERİ GÖZ NURU üst-başlığı altında ÇEVRENİN GÖNLÜNÜ OKŞAYARAK başlığıyla çıkan 5 Rebiülevvel 1445 (20 Eylül 2023) tarihli yazısının (www.istiklalmarsidernegi.org.tr/IsmetOzel?İd=193&/Katld=7) birkaç yerinden yapacağım alıntılamalar (bunlardan ilki o yazının ilk paragrafından bir cümle olup bu yazının başlığını alıntı olarak teşkil ediyor) oluşturacak bu yazıyı.
“Başlığı teşkil eden alıntı cümleyi o yazıda izleyen cümle: “Yani bu masala kananlar için gün gelecek bütün ülkeler ‘gelişmiş‘ olacaktı.”
“Çevreyi çevre kılan hususiyetler nasıl tahkim ediliyor? Çevreyi çevre kılan hususiyetlerin başında bazı ülkelerin, çevre olarak bilinen ülkelerin çoğunun itaatkârlığı gelir. Modern çağda itaatkârlık merkezin ürettiği bilgilenme tarzını kendisine verilmiş emir sayanların fiiliyata soktukları bir edimdir.”
“Kaynağını da, uzandığı yeri de bilmediğimiz ilişkiler içindeyiz.”
“Modernliği insanlığın büyücünün çırağı durumuna düştüğü şeklinde düşünmek bir masala inanmaktan öteye geçmez. Masala inanmak hoşumuza gidiyor, çünkü sonunda büyücü mekanına dönüyor ve iş tatlıya bağlanıyor. Oysa modernlik dediğimiz şey tatlıya bağlanma ihtimalini yok ederek doğdu.”
“Bize Avrupa’nın tanıttığı modernlik dediğimiz şey insanlığın bir hurâfeden yeni bir hurâfeye atlama biçiminden başka bir şey değildir.”
“Kopernik ve Newton sonrasında gök cisimlerinin daha farklı hareket sebepleri olduğu fikri yaygınlaşınca okumuş Avrupalı meleklerin mevcut olmadıkları görüşünü benimsedi. Bu yüzden günümüzde nefileliği felsefe eliyle gösterilmiş modernliği esastan karşı durmagı denemek yerine post-modernlik hurafesine sapıldı.
“Haçlı Seferleri Hıristiyanlarla Müslümanlar arasında kan davası olduğu görüşünü inkâr edilmez hale getirdi.”
“Yerkürede hayatını bilimsel varsayımlar zemininde düzenleyip sürdüren milyarlarca insan var. Oysa bilimsel olduğu iddia edilen her şey zihnimizin seviyesini yükseltmiyor, bilakis alçaltıyor. Bu izahatın bilimsel olduğuna onun akla uygunluğu yüzünden kanaat getiriyoruz.”
“Akla uygunluk nedir? Ömrümüz içinde aklımızın işleyişinin sıhhatli olduğuna güvence verecek bir yetkeyle tanıştık mı? Önce bu tanışıklığı elde etmek gerekiyor. Tanıştıysak, ne şekilde olursa olsun bu bahtiyarlığa eriştiysek işimiz kolaylaşmıştır. Bizi aklımızın işleyişinin sıhhatli olduğuna inandıran yetke yalnızca faizin değil, israfın da haram olduğunu bildiren bir kanun yok; ama olabilir. Bir gün israftan kaçınanların kapitalizm’in işleyişini engelledikleri anlaşılınca Dünya Sistemi’nin lortları böyle bir kanunu yürürlüğe sokacaklardır. (…)”
“Vaktiyle bizi hayır kurumları ihdas etmeğe zorlayanların gucu Türk topraklarında Yeşilay’ın ortaya çıkmasına engel olamadı. Eğer geçen 400 yıl içinde “İslâmî Hayat” uğruna endişeler edinseydik elimizde Batı’nın mali gücünü kelepçe veya pranga olmaktan çıkararak imkânlar bakımından zengin olduğumuzu fark edecektik.”
No Comments