“Sadelik yanı başında bilime mahsus gerçekliği de getirir.”

 

İsmet Özel‘in İstiklâl Marşı Derneği internet portalı İsmet Özel Köşesi’nde ALIN TERİ GÖZ NURU üst-başlığı altında TEPE TAKLAK FELSEFE başlığı ile çıkan 2 Cemaziyelevvel 1445 (15 Kasım 2023) tarihli yazısının (http://www.istiklalmarsidernegi.org.tr/ IsmetOzel?Id=202&/Katld=7) birkaç yerinden yapacağım alıntılamalar (bunlardan ilki o yazının ikinci paragrafından bir cümlenin alıntı olarak bu yazının başlığını teşkil etmesi) oluşturacak bu yazıyı.

“(…) Bir şeyler anlaşılmaz biçimde başka şeylerden öncedir. Beşer ve onu takiben insan hayatında bazı kalıplar hataya düşmemizden önce işleyiş gösterir. Günlük dil bu işleyişe yer açacak biçimde şekil almıştır. ‘Bilim’ kelimesini uzmanca bir bilgilenme yolunu takip edenler meşgul oldukları işin adını koymak üzere uydurmuşlardır. (…)”

“Bilime uygun açıklamaların temelinde iki husus yer alır: Birinci husus sadeliktir. XVII. Hıristiyan asrı sonrasında Avrupa’da şahlanan ‘bilim’ seçmesi gereken şeyler arasından karmaşık olanı değil, sade olanı seçerek ilerleyiş kaydetmiştir. İkinci safhada karşımıza Avrupa’ya mahsus güzellik (estetik) çıkar. (…) (Bu yazının başlığını alıntı olarak teşkil eden cümlenin o yazıda yeri burası) Duygulara duyulan güven botaniğin ilk disipline sokulan bilim olmasına yol açtı. Nebatat (bitkiler) gözlenebiliyor ve kayda geçirilebiliyordu. Botaniği takip eden bilimin astronomi oluşunun sebebi de aynıdır. (…)”

“Düşünce mecramızı ‘olanda hayır vardır’ şiarı yardımıyla sıhhate kavuşturabiliriz. Antik çağ gerek Grek ve gerekse Roma döneminde sonsuzluk fikrinden kendini uzak tuttu. (…) Antik fikriyat sonluluk içine hapsolmuştu. (…) ‘Sarhoşluğun keyfi’ ibaresi yadırgatıcıdır. Çünkü insanlar bilim dışında birçok şeyle sarhoş olma meşguliyetine dalmışlar. (…)”

“Kaç kamburun üstüne kaç kambur bindirilmiştir? Çok aramış olsa da modernlik bu suale cevap bulamadı. En kestirmesi modernliğin son bulduğunu ilân etmek olabilirdi ve nitekim bu yapıldı: Artık Post-Modern çağdaydık. Post-Modern tabirinin kaç ağzı açık ayran delisini tatmin ettiğini bilmiyorum. (…) Ne demek kambur üstüne kambur? Bilim bahsini ele alacaksak bizim bilim diye adlandırdığımız disiplinlerin hiyerarşik bir sıralamaya tâbi olduğunu kabul etmemiz gerek. (…) En sarsılmaz sağlamlığa matematiğin sahip olduğu varsayılır. Bu yüzden matematik fiziğin belkemiği kabul edilir. (…)”

“Tamamlanmamışlık hususiyetine rağmen fiziğe belkemiği vasfı kazandıran matematik maddenin bünyevi karakteri konusunda otorite haline gelme özelliği edinen kimyada da kullanıldı. Kambur üstüne kamburun daha da çok dikkat çekişi bununladır. (…)”

“Her şeye rağmen fizik alanındaki iddiaları bakımından köşeye sıkıştırıldığı bir zamanda Erwin Schrödinger’in söylediklerini mantıklı bulmanın teselli verceği düşünülebilir: “Fizik demek nükleer fizik demek değildir. Üstelik bilim fizikten ibaret değildir.” Benim tavsiyem boş yere teselli aramanın fayda vermeyeceği yolundadır. (…)”

“O halde ne yapmalıyız? Mektep tedrisatından bilim paydası içinde yer alan disiplinleri çıkarmamız bir çözüm olur mu? Hayır, olmaz. Tahsil ve terbiyenin yumuşatılması hiçbir çağda, hiçbir kavme fayda vermemiştir. Gücümüzü Türk düşmanlarını etkisiz hale getirme yolunda kullanmalıyız. Kimliğini kaybetmiş şahıs saygısını kaybetmiştir. (…) İnsanlık modernlikten, kendini dışkı saymaktan vazgeçmelidir.”

No Comments

Leave a Comment

Please be polite. We appreciate that.
Your email address will not be published and required fields are marked