“İslam-o- Fobi veya İslam-korkusu Neyin Semptomu?”
2 aylık düşünce dergisi olan Teklif‘te (Kasım 2023 / sayı 12) Ahmet Ayhan Çitil‘in “İslam-o-Fobi Neyin Semptomu?” başlıklı bir yazısı çıktı. Bu yazıdan yazarı tarafından sunulmuş bazı alıntıları aktarmamdan ibaret bir yazı olacak bu.
” İslam bir din olarak naslarda, İslâmî ilimlerce ortaya konulan eserlerde mevcut olduğu kadar, çok geniş bir coğrafyada ve çok uzun bir zaman dilimi içerisinde çeşitli görünüşlerle arz-ı endam etmişti.”
“Felsefenin fikrî bir etkinlik olarak ortaya çıkışından bu yana, farklı kültürel ve tarihsel arka planlara mensup düşünürlerin farkına vardıkları önemli bir olgu, tecrübede ortaya çıkan fiziksel unsurların (atomlar, alanlar, fenomenal nitelikler vb.) tecrübenin kuruluşunu kuşatmakta yetersiz kalmasıdır.”
“Metafiziğin elenmesi demek, sahne hakkındaki hakikate bireyin kendi düşüncesinin sınırları içerisinde ulaşabilmesi imkânının iptal edilmesi demektedir. Kısaca ifade edersek, kendi başına bir varlık alanının ve bu varlık alanına dair bilgi imkânının reddedilmesi, Benin neyi bilebileceğine bir sınır getirmektedir.”
“Bir Müslümanın kendisini içinde tahayyül ettiği sahne, çagdaş fikriyatın kapandığını düşündüğü yahut kapanmış olmasını arzu ettiği sahneye karşılık gelmektedir. Kapanmış olması umulan sahne, bireyin sahnenin hakikatine dair bir bilgiye vakıf olduğu, bu bilgi itibarıyla kendisine dayanarak varlık kazandığı ve kendi eylemlerini sınırladığı bir sahnedir.”
“Yukarıda da ifade edilen sorunlara bir çözüm üretilebilmesi, öncelikle çağdaş medeniyetin İslam’dan korkusunun aşılabilmesini gerektirmektedir. Bu korkunun aşılabilmesi, bir yanıyla çağdaş fikriyatın metafiziğin elenmesi projesinin geçerliliğini sorgulamasını içermektedir.”
“Bu korkunun aşılabilmesi, bir diğer yanıyla da İslam akaidine dayalı fikriyatın insanlığın karşı karşıya bulunduğu sorunlara samimi ve derinlikli bir cavap üretmek üzere gayret etmesini gerektirmektedir. Bilhassa ötekileştirme ve ikincileştirme pratiklerinin önlemesi hususunda İslam fikriyatının yeni ve cesur açılımlara ihtiyacı bulunmaktadır. Bu noktada tartışma İslâmî akaidi esas alan bir ‘özne’nin /’fail’in nasıl olup da kurulabileceği sorusuna kaymaktadır.”
No Comments