“Konuştuğu dile sadık kalmayanların mensup oldukları dine sadık kalacaklarını mümkün sanmak çocuksu bir inanıştır.”

 

İSMET ÖZEL’in İSTİKLÂL MARŞI DERNEĞİ İnternet Portali İsmet Özel Köşesi’nde ALIN TERİ GÖZ NURU üst-başlığı altında “TÜRK TAŞININ YERİ NERESİ?” başlıklı ve 28 Cemaziyelahir 1445 (10 Ocak 2024) tarihli yazısının (www.istiklalmarsidernegi.org.tr/IsmetOzel?ld=210&/Katld=7) birkaç yerinden yapacağım alıntılamalar (bunlardan ilki o yazının II. paragrafının son cümlesi alıntı olarak bu yazının başlığını teşkil ediyor) oluşturacak bu yazıyı.

“Her ne kadar aramızdan bazıları Türk olduğunu söylese de Türklüğümüz şimdiye kadar meyve vermedi. Vermesini sağlayacak işaretler üzerinde miyiz? Bunlar esrarlı suallerdir. Esrarlıdır çünkü kendimize Türk deyişimiz iki şeyin billurlaşmasına bağlı: Vatandan vazgeçmeyenlerin birbirlerine kenetlenmesi. Kenetlenmemize mani olacak insanlık aklına ve mantığına sığmayacak binlerce sebep buluyoruz. Bu bir. Kenetlenenlerin ümitlerini dışardan desteğe bağlamayışları. Devrede desteğini kenetlenmeden alan dahili bir güç fışkırması gerekiyor. Bu da iki. Türk milliyetçiliğini ‘Ne mutlu Türküm diyene’ ibaresini ikrar veya tekrar etmek başlatmış değildir. Ne olduysa bayramlarını dinî ve millî olarak ikiye ayırmak zorunda kalanların eliyle olmuştur. Yani Türklük sadece dönen ve Türk düşmanları eliyle mümkün olan en büyük hızla, akıl almayacak derecede büyük bir hızla döndürülen dolabın en dolambaçlı yeridir, o kadar. Andığım ibare Mustafa Kemal’in onuncu yıl nutkunun son cümlesidir. Yıl Hıristiyan takviminin 1933üncü yılı. (…) Mustafa Kemal dış görünüş itibariyle Türk devletini tepeden tırnağa modernleştirmiş, Türk milletine elinden ne geliyorsa bunların hepsini yapmıştır.

Geriye bir tek şey kalmıştır. Soyadı kanunu. İnkılâpçı anlayış onu da Hıristiyan Kültürün şartlarına boyun eğerek 1934’te yürürlüğe koyacaktır. (…) Avrupa dillerinde büyük bir ekseriyetle sıfat isimden sonra gelir. Dolayısıyla önümüze muhteşem bir şatoda doğup büyümüş bir François- Rene de Chateaubriand örneğinde görüldüğü gibi sahip oldukları topraklar veya tıpkı Robert Taylor’da, Gary Cooper’da karşımıza çıktığı gibi meslekleri vesilesiyle anılırlar. (…) Modernleşmenin bizi soyadı taşımağa mecbur kıldığını farz edelim. Bu mecburiyet karşısında bile millî kalabilirdik. Macarlar millî kalmakta ısrar ettiler. Bugün hâlâ konuştukları dile sadık kalarak soyadlarını isimlerinden önce kullanıyorlar. Millî kalmak demenin konuştuğu dile sadık kalmaktan zerrece farkı olmadığını iyi bilmek zorunludur. (…) (başlığı alıntı olarak teşkil eden cümlenin yazıdaki yeri burası)

Biz Türkler bilhassa son yüz senedir iskambil kağıtlarından yapılma bir şatoda oturuyoruz. Bu satonun sağlam olduğuna inananlarımız var mı? Hayır, yok. Kağıttan yapılma binayı savunan herkes gün gelip de işlerin ters döneceğinden korkuyor. O halde kağıttan yapılma bina niçin yıkılmıyor? Çünkü neden yapılmış olursa olsun bir şeyin yıkılması ancak onu yıkacak gücün faaliyetiyle gerçekleşir. Yıkan yoksa yıkılan da yoktur. (…) Türklerle İslâm arasında sıkı ve sağlam ilişkilerin olmasının sebebi ikidir: Birinci sebep Türklerden önce bu topraklarda Hıristiyanların hâkim olması ve Hıristiyan dindarlığının hoşgörüden çok uzak oluşudur. (…) Buna mukabil Müslümanlar hane masuniyetine sıkı sıkıya bağlı idi. Diğer sebep ferdî tercihlerin İslâm içinde göz önüne alınışıdır. (…) Yeniçerilerin bağlı olduğu tarikat Sünnîleri Alevîlerle aynı yolda gören Bektaşilikti.

Çeşitli İslâm devletlerinde bulunmuş insanlarla konuştuğunuzda hayrete düşeceksiniz: Hepsi Türk Vatanı dışında Müslümanların Türklerden İslâm adına bir eylem bekliyor. (…) Hâsılı, Türk varlığı derken Frenk taklitçiliğinden uzak durmayı anlamamız gerekiyor. Kim bunlar? Üfürükçü hocalar mı? (…) Modern tıp yollarıyla tedavi uygulayan hastanelerin lağv edildiğine dair hiçbir haber işitmedim. (…) Eğer Türk taşının ağırlığını merak ediyorsak cevabın İstiklâl Harbimizin bitmediğine hükmetmekte olduğunun bilinmesi gerekiyor.”

No Comments

Leave a Comment

Please be polite. We appreciate that.
Your email address will not be published and required fields are marked