İdrîsî Kelimede İçkin Kuddûsî Hikmetin Açıklanması
FUSÛSU’L- HİKEM TERCÜME VE ŞERHİ-II’nin başlıkta belirttiğim bölümünden yapacağım alıntılamalar bu yazıyı oluşturacak.
” ‘Kuddûsî Hikmet‘in İdrîsî Kelimeye tahsîsindeki hikmet şudur ki, İdrîs (a.s.) zahmetli riyazetler ile nefsini hayvânî sıfatlar, tabiî bulanıklıklar ve ârıza kusurlarından temizlemiş; ve sonunda rûhâniyeti hayvâniyet üzerine gâlip kılmakla, beden ve ceset kayıtlarından çoklukla çıkar ve Mirac sahibi olmuş; ve melekler ve soyut ruhlar ile karşı karşıya gelmiş idi. Nitekim on altı sene yiyip içmediği ve uyumadığı ve soyut akıl hâline geldiği hikâye olunur. Bu manâlar, cismânî kesâfet içinde, fikrî bakışa dayalı olan aklı varlığına hâkim olan filozoflar katında kabul olunur bir şey değildir. Fakat ne yapsınlar ki, onların akılları cisim ve cismânilik dâiresinde sınırlanmış ve hapsolup kalmıştır. O sınır dışına çıkamazlar; ve ‘insan yiyip içmese ve uyumasa ölür‘ derler. (…) Velâkin nefislerini tabii bulanıklıklardan ve cismânî kesiflikten kurtaran zâtlar hakkında aslâ doğru değildir.
No Comments