“Matematiğin hakikati, hakikatin matematiği karşısında âcizdir”
Başlıktaki söz, Gökhan Özcan‘ın “Büyük hayat ve küçük hayatlar” başlıklı yazısının (Yeni Şafak, 22.11.2018) sonlarında, şu iki cümlenin ikincisinde geçer: “(…) Ancak bu savaşların hiçbirinde inananlar niceliğin ürkütücülüğüne kapılarak savaşa katılmaktan geri durmamışlardır. Çünkü hakikat yolunda mücadele edenler şunu bilirler: matematiğin hakikati, hakikatin matematiği karşısında acizdir.“
Bu yazıdan şu satırları da alıntılayacağım:
“(…) Hemen hepimiz hayatta bir şeylerin olması gerektiği gibi gitmediğinin farkındayız. Sanki yaşamamız gerekenden daha başka bir şeyi yaşadığımızı hepimiz az ya da çok biliyor ama her şeyi içine katan bu çılgın döngünün dışına çıkmanın bir yolunu bulamıyoruz. (…) Gafletin hakikate galebe çaldığını düşünüyor ve içten içe buna inanıyorsak, evet biz bu mücadeleyi kaybetmişiz demektir. Ancak hakikate inananların hakikatin hiç bir surette kaybetmeyeceğine de inanmaları lazımdır. Kaybeden hayatın dağdağasına kapılıp hakikatini kaybedenlerdir. (…) Durduğumuz yer önemlidir; neye sımsıkı sarıldığımız, neye sahip çıktığımız, neyi terkettiğimiz önemlidir. (…) Evet büyük bir hedef bu, bize boyumuzu aştığını düşündürecek kadar büyük bir hedef! Ama hakikat yolunda gayret de çok büyük bir şeydir, buna inanalım.
“Yaklaşan uğultular/ Alkışlar gözyaşları/ Seni armonikasıyla bekliyor/ Yaralı geometrisi şehrin/ Dumanlı varoşları/ Gel artık gel artık/ meydanda oturan fili kaldır/ Kimin bülbülü ölmüşse aramızda/ çıkarıp ceplerinden/ Yaşayan bülbüller dağıt” diyor Cahit Koytak ağabeyimiz, tazecik kitabı ‘İlk Atlas’ta.
Yaşadığımız şu zamanda bizi tıknefes bırakan bir yanlışa düşüyoruz hemen hepimiz. Büyük hayatın tek tek küçük hayatları ezip geçtiğini, bizi önüne katıp götürerek hepimizi kendi yörüngesinde erittiğini düşünüyoruz. Oysa büyük çark hareketini küçük çarkların hareketine borçludur. (…) Yani hepimiz şu gerçeği görmeliyiz: Büyük çarkı döndüren şey, bizim tek tek kendi öz yörüngemizi korumakta ve gözetmekte gösterdiğimiz hüzün verici zafiyettir.
(…) (yazının başında alıntılanan iki cümle)
Hakikat zırhıyla girilen hiçbir savaşta mağlubiyet olmadığını bilen, galibiyetini savaş başlamadan ilan eden insanlar da var.
“Yaşadığını unutma” dedi beyaz saçlı adam, “sen dünyanın üstüne konan bir toz zerresi değilsin!” “
https://www.yenisafak.com/yazarlar/gokhanozcan/buyuk-hayat-ve-kucuk-hayatlar-2048206
No Comments