Fusûsu’l-Hikem Tercüme ve Şerhi-III’den alıntılar

 

İmdi (şu halde) âhirette, yevm-i kıyâmette nâra ve cennete duhûlden evvel, şer’den bu mikdâr ibka (bâkî, dâim) olunur. İşte bundan dolayı biz şer’i-âhireti mukayyed kıldık. Allah’a hamd ü senâ olsun.

Yani cenâb-ı Şeyh (r.a.) âhiretin şer mahalli olmamasını cennet ve cehenneme duhûlden sonra kaydıyla mukayyed (kayıdlı) kılmış ve bu kayd ile Allah Teâlâ’nın adl ikamesi (adâletin yerine getirilmesi) buyurmasıyla, halkın bir fırkası cennete ve bir fırkası cehenneme girdikten sonra, buralarda artık amel edilmesi gereken bir şerîat olmadığını murâd etmiştir. Bundan dolayı bu kayd, halkın cennete ve cehenneme duhûlünden âhirette şer’den bir mikdâr bâkî kalacağı için ihtirâzî (sakınmayla ilgili) kayıd olur. Allah fadli’l-azîm sâhibidir (Bakara, 2/105)

“Küfre razı olmak küfürdür” manâsındaki hadîs-i şerîf ile, “Her kim benim kazâma râzı olmaz ve belâma sabr etmez ise, benden başka bir Rab arasın!” manâsındaki kudsî hadîs arasındaki tezâdın tevfîkı beyanında Mesnevî’den tercüme: “Dün, sâil (sual eden) bana bir suâl sordu; çünkü o macerâya, bahis ve cidâle âşık idi; dedi ki: Küfre rıza küfürdür nüktesini, bu hadîs-i şerîfi Peygamber(a.s.) buyurdu, halbuki onun kelâmı mihr (güneş) ve hüccettir. Yine o peygamber(a.s.) buyurdu ki: “Her kazâya muhakkak müslüman için rızâ lâzımdır, rızâ!..” Küfr ve nifâk Hak kazâsı değil midir? Hâlbuki buna razı olursam şikak (uzlaşmazlık) olur; ve eğer olmazsam o dahi ziyandır. O halde arada çâre ne olur?”

Mesnevî’den tercüme: “Dün, sual eden bana bir suâl sordu; çünkü o macerâya, bahis ve cidâle âşık idi; dedi ki: “Küfre rıza, küfürdür” nüktesini, bu hadîs-şerîfi Peygamber (a.s.) buyurdu, halbuki onun kelâmı mihr ve hüccettir. Yine Peygamber (a.s.) buyurdu ki: “Her kazâya muhakkak müslüman için rızâ lâzımdır, rızâ!..” Küfr ve nifâk Hak kazâsı değil midir? Hâlbuki eğer buna râzı olursam şikak olur; ve eğer olmazsam o da ziyandır. O halde arada çâre ne olur?”

Îzah: Bu iki hadîs hakkında vârid olan suâl budur ki: kelâmî Akâid mûcibince ibâdî fiillerin tümü Hakk’ın meşiyyet ve kazâsıdır. Bundan dolayı küfür de O’nun kazâsı olur. Cenâb-ı Şeyh-i Ekber (r.a.) bu fassın başlangıcında buyurmuş idi ki: Kazâ, Allah’ın eşyada hükmüdür; ve Allah’ın eşyâda hükmü, Allah’ın eşyâya ve eşyâda olan ilminin haddi üzerinedir.”

No Comments

Leave a Comment

Please be polite. We appreciate that.
Your email address will not be published and required fields are marked