İshâkî kelimede içkin “Hakkî Hikmet”in Beyânında olan Fas’tan alıntılar

 

“Ma’lûm olsun ki, tümel ilmî ma’nâ kitabın anası’ndan, âlemin kalbi mesâbesinde olan “levh-i mahfûz” (Allah tarafından takdir edilen şeylerin yazılı bulunduğu manevî levha; ilâhî ilim) âlemine iner; ve ondan da “misâl âlemi”ne gelir. Daha sonra his âleminde cesedleşmiş olup hissî gözle görülür. “Misâl âlemi”, ulvî âlemden süflî âleme; ve bâtından zâhire ( görünmezden görünüre); ve ilimden ‘kevn’e (varlığa) inen varlığın dördüncü mertebesidir. Buna “mutlak hayâl âlemi”; ve insanın varlığında olan hayâle de “mukayyed (kayıdlı / sınırlı) hayâl âlemi” derler. Ve insânî hayâlin bir tarafı misâl âlemine, bir tarafı da kendi nefsine ve cesedine muttasıldır (kavuşan / bitişen). İster mizac bozukluğu sebebiyle ve ister uyku sebebiyle olsun, eğer insanın hayâline süflî yönden, yani bu içinde bulunduğumuz kevn âleminden, bir sûret nakşedilmiş olursa, hakikati yoktur, karışık rüyalardır. (…) Ve misâl âleminden inen sûretler, eğer tâbire muhtaç olmayıp his âleminde aynıyla zuhûr ederse buna “soyut keşif” derler. Ve eğer görülen hayâlî sûretler, kendisine münasebeti olan hissî sûretler ile tâbire muhtaç olursa, buna da “muhayyel keşif” derler. Ve insânî hayâle süflî yönden yansımış olan sûretlere de “soyut hayâl” denir.

Şu halde “soyut keşf” ile “muhayyel keşf” hak ve sâbittir. İbrâhim (a.s.) oğlu İshak (a.s.)ı rüyasında zebh (kurban) etti. Ve onu “soyut keşf” türünden sayıp his âleminde de, aynıyla cenâb-ı İshak’ı zebha teşebbüs buyurdu. Fakat Hak Teâlâ hazretleri onun rüyasını, misâl âleminde gördüğü halîm genç oğlu olan Hz. İshâk’ın sûretini, ona münasebeti bulunan “koç” sûretiyle tevil ile hak kıldı. Pederinin rüyası İshâk (a.s.) hakkında bu sûretle gerçekleştiği için İshâkî Kelime “hakkî hikmet”e tahsis olundu. Bu konuda meşhur kavl de İsmail (a.s.) hakkındadır. (…)”

No Comments

Leave a Comment

Please be polite. We appreciate that.
Your email address will not be published and required fields are marked