Seçtiğim en yeni dört gazete yazısından alıntılar
“(…) “Ay doğmuyorsa yüzüne/ güneş vurmuyorsa pencerene/ kabahati ne güneşte ne de ayda ara/ gözlerindeki perdeyi arala” buyurmuş Hazreti Mevlânâ. (…) “Modern dönemdeki varlığın hakikatini anlama çabamız aynı zamanda varlığın üzerinde egemenlik kurma çabasıyla beraber gidiyor” diyor Abdurrahman Arslan. Düşünmeliyiz bunun üstünde, hepimiz, özellikle, doğruyu sürekli cebinde taşıdığını düşünenlerimiz… (…) “Boşuna mürekkebi telef etme” dedi meczup, “eğri kalemle doğru çizgi çizilmez!” “(Gökhan Özcan, “Eğri kalem” başlıklı yazısından, Yeni Şafak, 4 Nisan 2019)
“(…) İktidarın sorumluluğunu 17 yıldır elinde bulunduran kadroları, Gezi olayları, 17/25 Aralık, 15 Temmuz, 13 Ağustos girişimlerini savuşturmuş olan lider siyasi partiyi, İstanbul Belediye Başkanlığı seçimlerinde oyuna getirmeye çalışmak nafile bir çabadır… (…) Tüm itiraz aşamaları kullanılırsa, teoride ayın 13’üne kadar sürmesi mukadder olan bu süreçte, gerginliğin mutlaka azaltılması, toplumu tahrik edenlerin itidale davet edilmesi tüm siyasi tarafların ve ülkenin yararına olacaktır.” (Ali Saydam, “Bir gerginliktir gidiyor” başlıklı yazısından, Yeni Şafak, 4 Nisan 2019)
“(…) 2013 yılı, FETÖ örgütünün devleti ele geçirme operasyonlarına start verdiği yıldı hatırlayın. Devletin içinde çok büyük kavga vardı. 17-25 Aralık 2013 tarihi, yargı-güvenlik bürokrasisinin bir darbe girişimiydi. Başarılı olsaydı büyük bir kaosa sürüklenecekti ülke.
İşte o günlerde yerel seçimlere gidilecekti. Ve seçim sonuçlarını ülkede bir tek, FETÖ’nün en önemli medya silahlarından biri olan CİHAN Haber Ajansı veriyordu. Neredeyse 15 yıldır CİHAN bu konuda tekel oluşturmuştu. (…) Devletin düşmanı olan bir örgütün, ülkenin seçim sonuçlarını tek başına vermesinin, çok büyük güvenlik sorunu ve kargaşaya neden olabileceği kaygısı oluştu.
İşte bu nedenle devletin ajansı AA, seçimlere 5 ay kala seçim sonuçları verme kararı aldı. (…) Türkiye’de sandık başından seçim sonucu aktaracak bir yazılım sistemi bilmiyorduk. Kimsede yoktu. Bu yüzden Ajansın bilgi işlem departmanı bu yazılımı bizzat kendi yazdı. Hem de gece gündüz hiç dinlenmeden. (…) Sonra bu yazılımı bir sisteme dönüştürdük ve Türkiye genelinde örgütlendik. İlk test sonuçlarımız başarılı olunca medya kuruluşlarını bir kez daha ziyaret ettik ve bu kez bazı medya kuruluşları hem bizden hem de CİHAN’dan veri aldılar. (…) Ve o gece, seçim sonuçlarını başarıyla vermeye başladık. (…) Ve gördüğümüz en büyük siber saldırı ile karşılaştık. Bu nedenle yayınımız iki saat durdu ama sistemimiz çökmedi. Sonrada anlaşıldı ki RedHack, FETÖ’cü polislerin kurduğu bir yapıymış. (…) Ajans o günden sonra 5 seçim ve bir referandum sonucu daha yayınladı. Hepsinde başarılı oldu. (…) Ajans yayın yapmasa, medyanın veri alabileceği bir mecra yok. Benim önerim, Yüksek Seçim Kurulu’nun, sandık başından veri yayınlamaya başlamasıdır. (…)” (Kemal Öztürk, “Seçim sonuçlarını nasıl verelim” başlıklı yazısından, Yeni Şafak, 3 Nisan 2019)
“Şehirde seçim devam ediyor, kimileri gidip bazı defterlere bazı ünvanlar çiziktirse de.
İstanbul seçimleri ile ilgili çok sayıda tuhaflıktan ilk göze çarpanlar şunlar:
1. Belgeleri yayınlanan çok sayıda yanlış girilmiş, sıfırlanmış ve Ak Parti aleyhine sonuçlandırılmış tutanaklar. Aynı yöntemle tahrif edilen sandık tutanaklarına yapılan itirazlar sonucu başlayan yeniden sayımlar şu anda ilçelerde sürüyor ve sıfırlanan AK Parti oyları sisteme yeniden tanımlanıyor. Peki bu olayda çok iyi örgütlenmiş ve seçim sonuç zincirine bir şekilde sızmış bir yapı mı var? Yoksa her şey partili ama duyarsız sandık müşahitlerinin marifeti mi? (…) Yapılacak sayım sonucunda farklı bir sonuç çıkma ihtimali de pekâlâ olduğuna göre, Sayın İmamoğlu seçimi kaybederse o defterdeki o sayfa na olacak? (…) Sayımlar yapılacak ve YSK’nın ilan edeceği isim, şoka da girsen bime de girsen İstanbul’un başkanı olarak şehri yönetecektir. Nokta. (…)” (Mevlana İdris, İstanbul başkanını arıyor” başlıklı yazısından, Karar, 04.04.2019)
No Comments