Mahmud Erol Kılıç’ın “İbn Arabî Düşüncesine Giriş ŞEYH-İ EKBER” kitabının birkaç yerinden yapacağım alıntılamalar

 

Halbuki bizzat Allah ‘Din’de size hiçbir zorluk yüklemedi.” (Hac, 22/78)

Vücûd kelimesi Türkçede varlık adını alır.”

İbn Arabî Bizans İmparatoru Heraklius için Bazı kadîm bilgelikleri biliyordu ama doğru bir inanç zaviyesi olmadığından bu bilgilerin onda bir karşılığı yoktu. der.

Allah’ın müessir (etkin) olması kendi varlığını diğer varlıklara yayması sûretinde olur. Allah bir illet değildir, bilakis o mevcut olan her şeyin kaynağıdır. Bu tam bir yaratma hâlidir.

Madde vahdetten mahrumdur bilakis o sonsuz bir çokluktur. Nihayet madde bir hiç demektir.

Âlem devamlı bir inkişâf içinde bulunurki bu inkişâfın son gâyesi de Allah’a ulaşmaktır. Dolayısıyla her varlık kademesi bu inkişaf sürecinde Allah’a yaklaştıran bir aşamayı ifade eder. Halbuki Plotin, Aristo’nun tam tersine olarak kademelenme silsilesini Allah’a doğru yükselten basamaklar olarak değil de Allah’ın bir feyiz ve sudûru (emanation) olarak anlamaktadır. Peki acaba insan varlığın bu muhtelif kademelerini nasıl bilecektir? İnsan cisimler âlemini mahsûs idrakler ile, ruh sahasını, doğrudan doğruya ruhunu, kendini idrak etmekle, ideler âlemini ise bu âlemi aklın gözüyle temâşa etmek sâyesinde tanır. (…)

Her ne kadar bize bu düşünürler farklı farklı şeyler söylüyorlar gibi geliyorlarsa da bunun sebebi, her birinin kendi düşüncesine esas aldığı belirli bir mertebesinden o Bir olan Vücûd’a bakışlarının böyle bir görüntü çokluğuna yol açmasıdır. (dipnot: “Zenon’un ‘ Varlık birçoklaşınca; benzer benzemez, benzemez de benzer olur’ sözünü duyanlar şaşıyor. Çünkü benzerin benzemezliğini, benzemezliğini benzerliğini akıl almıyor. (…)” İbn Arabî gibi bir muhakkik de bunu bazen kendi nefsinde yaşamıştır. (dipnot: O an içinde bulunduğu mertebeye göre hakikatten bahsetme, bilgiyi bizzat kendi nefsinde bulan muhakkiklere özgüdür. Her bir mertebenin bilgisi ve buna bağlı olarak da kullanılan dil değişeceğinden bu durum kendisi böyle olmayan kimseler gözünde bir çelişki, bir tezatmış gibi gözükecektir. İbn Arabî’de çokça bulunan bu tezatlı ifadelere ileride değinilecektir. (…) Öte yandan bütün bu bilgilerin naklettikleri Vücûd’un Bir’den zuhûr ve sudûru ve bu gerçeğin hiyerarşik görünümü esrisi sadece felsefî metinlerde kalmamış, birçok sanat eserine de ilhâm kaynağı olmuştur. (dipnot: “Varlık zinciri fikrine göre dünyada göze görünen derecede mükemmeliyetler olduğundan ve kâinatın mükemmel olması için tam olması gerektiğinden, bundan çıkan netice Allah tarafndan yaratılan kâinâtın bir tam seri halinde mükemmellikler içermesidir. (…)”

No Comments

Leave a Comment

Please be polite. We appreciate that.
Your email address will not be published and required fields are marked