“Şiirde İcat Şiirle Keşfe Manidir”

 

İstiklâl Marşı Derneği internet portalinde yer alan “Pergelin Yazmaz Sivri Ucu” üst-başlıklı, bu yazının başlığı olarak alıntıladığım başlıkla çıkan 27 Şevval 1441 (19 Haziran 2020) tarihli İsmet Özel‘in yazısının birkaç yerinden yaptığım alıntılamalar oluşturacak bu yazıyı.

“Başarısız şair demek şiirde neler olup bittiğinden anlamadığı halde şiirde ısrar eden demektir. (…) Saçmalık batılı eğitimi nimet bilenlerin 1945 sonrasında baş üstünde tutulan kavramıdır.İnsan oluşun en gözde kostümüne saçmalık dememiz gerekiyor. ‘Moda öyle çirkin bir şeydir ki’, demişti Oscar Wilde, ‘tahammül edemeyip altı ayda bir değiştiririz.’ Saçmalığın en yaygın hükmünü bana sorsanız bunun ‘çalıştı ve zengin oldu’ cümlesiyle ifade edileceğini söylerim. Çünkü kapitalist âlemin dünyaya kök söktürdüğü çağda hiçbir servetin zemininde çalışma ve emek yoktur. (…)

Şiirde ısrarın en çok Türk topraklarında revaç bulması size ilginç geliyor olmalı. (…)
En esaslı ve en sağlam garipliğimiz başka bir yolla Türk toprağı kavramına kavuşmağa imkân bulamayışımızdır. (…)
Şiirsiz kalmak Türkler için vatandan mahrum kalmak anlamına gelir. Eciş bücüş de olsa bir şiirimiz olsun isteriz. Bunun için İsmet Özel’in Türk şiirine verdiği en büyük zararı çıtayı çok yüksek tutmasında arayanlara rastlanıldı.

(…) Modern hayat her aklı başında insanı sahipsizliğin ve yalnızlığın şartlarına intibak ettirir. (…)

(…) ‘Aydın’ dediklerimiz ifsat edilmiş bir ocak üretti. (…) İslâm ne kadar küçük görülürse Türkleri ciddiye almak o kadar mümkündür zihniyetiyle nereden nerelere savrulduğumuz gün gibi açık. İslâm’ı bir makam kaybının vesilesi saymayanların borularının tıkandığı bir ülkenin yuttaşlarıyız. (…) Osmanlı Devleti bugün kafamızda barındığı şekliyle ideal bir devlet değildi. Mazereti küfre geçit vermeyişinde arıyordu. (…) Büyük çoğunluğuna sırt çevirmeden iş başına geçilemeyen ülkede emir alma ve emir verme protokollerini ihlâl etmeyenler çaresizlere söz geçirerek milleti şekillendiriyor.

Yerinde ve zamanında bir başlangıçtı şiiri hayatımın yön tayin edicisi saymam. Edebiyat dünyasının önyargıları benim eserim değil. Bu cümleyi yazdım çünkü sözünü ettiğim önyargıların en dikkate değer olanı gözde şairlerin kendilerini tükettiğine inanılan bir zaman aralığında kendi kıvamımı tutturabildim. (…) İsmet Özel’i boğma imkânını özleyenler dar kuyuda çırpınıyordu. (…) Şair olarak yapacağımız Türk şiirini icat cenderesinden kurtarmak ve onu keşif tazeliğiyle tanıştırmaktı.

(…) Hangi dilde ve hangi çağda olursa olsun şiirin bize temin ettiği şeyin ‘tâze bir hayâl’ olduğunu unutmayalım. Şairler sırasına girme başarısına başka hiçbir yolla değil hayale tazelik katarak erilir. Hayalin tazeliği ortaya yaşanılan çağın beklentilerine tasallut edilerek çıkarılır. (…)

(…) Neler yaşandı ve kimler görünüşe aldandı? Bu sualin cevabı icatla keşif arasındaki farka dayanır. (…) Ece Ayhan’ın şiirinin icatla varlık kazanma hevesine paçayı kaptırdığı zaman tökezlediğini anlamak, keşfe değer olana yöneldiği yerde parladığını anlamağa varır. (…)”

http://www.istiklalmarsidernegi.org.tr/Yazi.aspx?YID=1815&KID=79

No Comments

Leave a Comment

Please be polite. We appreciate that.
Your email address will not be published and required fields are marked