“Allâhım Selâm Sensin ve Sendendir”
Başlıktaki ifade, kıldığımız farz ve sünnet her namazın sonunda söylediğimiz “Allâhümme entesselâmu ve minkesselâm” ibaresinin Türkçe karşılığıdır. Aşağıda bir eserin ‘selâm’ ve ‘selâmet’e dair bilgi içeren bölümünü kısmen alıntıladım.
“Hakkın ‘es-Selâm’ ismiyle isimlendirilmesinin nedeni, yaratıklarından sevmediği bir takım şeyleri kendisine nispet etmelerinden sâlim olmasıdır.
Bunun bir anlamı da Hakkın yaratıklarına selâmet vermesidir.
(…)
Bütün yaratıklar arasında bu ismin kutsiyetine sadece nefsini şehvetlerden sâlim kılan, kalbini şüphelerden arındıran kimseler ulaşabilir. Şu halde selâmet, Haktan Hakkadır.
Ehl-i Hakkın selâmeti, kuşku kirlerinden ve gizli ya da açık şirk karanlığından temizlenmeleridir.
Bu ismin hakikatleriyle vasıflanan kimsenin alâmeti vakûr, ağırbaşlı, mütevazı, inatçıların sıkıntılarına karşı sabırlı olmaktır.
Onlar gafil insanlarla tartışmazlar, cahillerle mücadele etmezler; onlar Hakkın bu özelliğe sahip insanları nitelediği gibi olurlar.
Hak şöyle buyurmuştur: “Onlara cahiller hitap ettikleri vakit, ‘selâm’ derler” [Furkan sûresi 25/63]. Bu ifade bazen söz ile olabileceği gibi, bazen de hâl ile olabilir.“
(Kaynak eser: Esmâ-i Hüsnâ Şerhi, Sadreddin Konevî, Tercüme: Ekrem Demirli, İz Yayıncılık, ISBN 978-975-355-519-7, 4. Baskı, İstanbul, 2011, s.46)
No Comments