Günümüzde edebiyata ve siyasete ilişkin yazılar arasındaki uçurum
Hangisi daha çok? Elbette siyasete ilişkin olanları. Siyasete dair olanların çoğu da mevcut siyasî iktidara tam karşı olan gazetelerin köşe yazarlarına ait. Böylesi yazılara ne siyasî iktidardan, ne de iktidar yanlısı gazete yazarlarından tepki ve karşılık neredeyse görünmüyor. Bir bakıma iyi de oluyor; çünkü iyi niyetle kaleme alınmış yazılar değil onların çoğu; siyasi iktidarı yıpratmak, karalamak üzere her türden ve aşağı düzeyden bir ortak saldırı anlamında öylesi yazılar.
Son bir- birbuçuk aydır sosyal medyaya yansıyan videolar, köşe yazıları, hemen hepsi siyasî iktidara muhalif ve o iktidarın son bulması için büyük bir çaba gösterildiğini ortaya koyan etkinlikler, yırtınmalar şeklinde. Muhtevaları okuyanlara edebî, fikrî, felsefî, ahlâkî değer katmaktan, bu anlamda etkileyici olmaktan çok uzak. İsimler olarak bazılarını eskiden kendilerine inanç ve dünya görüşü itibariyle yakın bulan gazete yazarları şimdilerde onlara çok uzak duruyorlar ve onları kimi karanlık çevrelerin temsilcileriyle bile ortak hareket edebilen köşe yazarları olarak görüyorlar. Böyle bir kaotik ortam söz konusu son haftalarda.
Şahsen her hafta bir yazısını ‘en iyi yazı’ olarak okuduğum şair İsmet Özel iyi yazı kıtlığı bâriz olan son aylarda / haftalarda, sağ olsun, iyi yazı nasıl olur, onu unutturmuyor kendisine ilgi duyanlara ve dua edenlere.
Sosyal medyaya akseden gazete yazılarının ise ekserîsi yukarıda belirtmeye çalıştığım türden belli maksatla kaleme alınmış yazılar ve/veya sanki öyle yazıları kaleme alanlar ile, önceden nasıl biliniyor olurlarsa olsunlar, ortak çıkarı olanların yazıları.
No Comments