“Kırk Yıl Sonra Dün Gibi Nurettin Topçu”
Muzaffer Civelek‘in Dergâh Yayınları’ndan yeni çıkmış eserinin adı böyle. Hikaye ve deneme yazarı, Yeni Şafak’ta da yazıları çıkan Mustafa Kutlu, Muzaffer Civelek’in bu eseri hakkında bilgi verdiği yazısında (Yeni Şafak, 20.04.2016) söz konusu eserinde yazarın Türkçesinin güzelliğine, ifade kudretine vurgu yapıyor. “Ben Muzaffer ağabeyin hikâyeden, denemeden, fikrî yazılardan uzak kalmasını üzülerek izledim.” diyor.
Kitaptan ‘hoca’ dediği merhum Nurettin Topçu’nun bazı başlıklar altında özetlenmiş fikirlerini daha da özetleyerek aktarıyor. İşte onlardan ikisinin alıntıları:
“(…) Mes’ul insan: İlâhi emaneti yüklenmiş insan, şuurun eriştiği bütün sefaletlerden mes’ul olmasını bilen ve kuvvetlerini harekete geçiren insandır. Mes’ul insan mükemmeli arar; aşk için, adalet için, merhamet için. Kurtuluş için kurtarmayı vazife bilir; yaşama zevkine değil yaşatma aşkına gönül vermiştir.
(…)
Yeniden doğuş ideali: İnsanlığa örnek olacak bir rönesans yapmak, müşterek bir Doğu medeniyeti vücuda getirmek. İşte en büyük ülkü. Yeniden doğuş esas itibarı ile ferdî dehaların eseri olacaktır. İçimizden yaratıcı fertler çıktıkça, kütle onları takip edecektir. Rönesansımızın ilk ve ana kaynağı Kur’andır. Kur’andan alacağımız ilhamla insanın kainattaki yeri, hayatın kıymeti ve âkıbetimiz yepyeni bir neşve ile bir kâinat metafiziği ve insan felsefesi olarak ortaya konmalıdır. (…)”
(alıntıların ait olduğu yazıyı okumak için tıklayın)
No Comments