‘Dergâh Yazıları Güldestesi’nden Şiirle ilgili bazı yazılardan seçtiğim sözler

 

“Türk şiiri Osmanlı düşünme tarzıyla kaim bir ritmi Batı dünyasıyla şöyle veya böyle ilişki kuran zihnin meşguliyet alanı içinde tüketti.” (İsmet Özel, “Özgürlük İçin Şiir” başlıklı yazısından, Dergâh Yazıları Güldestesi, s. 16)

“Şiir dille düşünce arasındaki bağın biçimsel yükünü üzerinden atarak başarıya ulaşır. Ama önce bu yükün ağırlığının hissedilmiş olması gereklidir. Oysa Türkiye’deki yaklaşım bu bağdan bi-haber olmayı erdem sayan bir safdillilikle meşbû. Ve nihayet: Şiir kendi biçimini bulmaz. Şiir kendi biçimini gösterir.” (İsmet Özel, aynı yazısından, aynı e. ve s.)

“Şairleri affedebiliriz, yine de bizimle birlikte bir ölüm-kalım savaşına gitmedikleri sürece onları ciddiye almak zorunda değiliz.” (İsmet Özel, aynı e., s.18)

“Ser-serî şair bu rezil mutezîl dünyada çalkantıya uğramış toplumun belkemiğindeki irkilişi çabucak kavrar. Sapkınlıkta ittifak edilmemesi gereğini sezişiyle muhalif tarafta yerini alır. (…) Dünyanın itizâlini görmede başarısız kalanlar şairi heterodoks sananlardır. Gerçekte şair yaratılışın, kâinatın varlık sebebinin Ortodoks görüşüne çekilmekten başka birşey yapıyor değildir.” (İsmet Özel, “Sünnî Şair Olur mu?” başlıklı yazısından, a.e., s.21-22)

“(…) Dolayısıyla Orhan Veli’nin şiirindeki sıradan insan, sokakta değil şiirde yaşayan; şairin şekil verdiği bir sıradan insan tipidir daha çok. Malzeme ve konu sokağa ait, fakat içerik ve öz şiire mahsustur. (…)” (Ali K. Metin, “Türk Şiirinde ‘Garip’ Bir Eda” başlıklı yazısından, a.g.e., s.115)

“Orhan Veli’nin şiiri Türk edebiyatının tarihsel dönüm noktalarından biridir. Ece Ayhan’ın ifadesiyle Orhan Veli, “şiirin yatağını değiştirmiş” (Ece Ayhan, Şiirin Bir Altın Çağı, YKY, 1993) ve onu yeni bir vadiye çekmiştir. (…) Orhan Veli, yarım asır sonra bugün hâlâ konuşuluyorsa, bunun bir sebebi olmalıdır. (…) Acaba Orhan Veli’nin girişimi ve şiiri hangi gerekçelere dayanıyordu? (…) Orhan Veli ve arkadaşlarının hareketi adını 1941’de çıkardıkları Garip adlı ortak bir kitaptan alır. Bu kitapta Melih Cevdet, Oktay Rifat ve Orhan Veli’nin şiirleri bir araya getirilir. 1945’te ikinci baskısı yapılan kitapta sadece Orhan Veli’nin şiirleri yer alır ve önsöz yeniden yazılır. (…) İsmet Özel, Garip hareketini, Türk şiirinin modernleşme serüveni içinde “dikkate değer bir değişme” olarak görür. “Garip şairlerinin hayatın sıradan gerçeklerine yönelmeleri, küçük insanların dünyalarına girmeleri yalnızca kuramsal kaygılar olarak ele alınamaz. Şairlerin toplumsal yerindeki kayma artan bir hızla devam etmektedir.” (İsmet Özel, ‘Şiir’,Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, c.3, İletişim Yayınları, 1983.) Turgut Uyar’a göre ise Orhan Veli’nin şiiri, “geleneksel şiirimizden değerler taşır” ve “Türk şiir geleneğinin bütün inceliklerini yenileyerek sürdürür.”(Turgut Uyar, Bir Şiirden, Ada Yayınları, 1983.) (Mehmet Erdoğan, “Orhan Veli ve Garip Şiirinin Gerekçeleri, a.g.e., s.125-129)

(DERGÂH Edebiyat Sanat Kültür Dergisi DERGÂH YAZILARI GÜLDESTESİ Hazırlayan: İbrahim Tenekeci Dergâh Yayınları, 1. Baskı Ocak 2007)

No Comments

Leave a Comment

Please be polite. We appreciate that.
Your email address will not be published and required fields are marked