Er-Rahman ve er-Rahîm isimleri hakkında Sadreddin Konevî’den (k.s.) sözler
13. Miladî asırdan Üstad Sadreddin Konevî’nin (kuddise sırrıhu) (d.1210-v.1274), Ekrem Demirli tarafından “Fatiha Suresi Tefsiri” olarak tercüme edilen eserinde (İz Yayıncılık, 4.Baskı, İstanbul, 2009, ISBN 975-355-471-8) er-Rahman ve er-Rahîm isimleri hakkında dediklerinden şunları aktaracağım (köşeli parantez açılarak belirtilenler bana aittir. aa.) :
“Er-Rahman ismi, diğer isimlerin aksine, şümulünün ilmî veya amelî bir eyleme bağlı olmayışından dolayı, mübalağa siygasıyla gelmiştir
[siyga:fiilin çekim şekli, kip].” (s. 191)
“Er-Rahîm ehl-i yemin ve ilâhî cemâlin mensupları içindir [yemin:kuvvet, sağ taraf, sağ el, and içmek, kasem]
Lütuf ve kahrı birleştiren er-Rahmân ise, diğer kabza [tutamak yeri] ve celâl ehli içindir.” (s. 193)
“(…) çünkü rahmet ve onun gazabı geçmesi olmasaydı, âlem var olamaz, el-Munim, El-Muhsin ve benzeri isimlerin de herhangi bir varlığı zuhur edemezdi.
Bunun için er-Rahmân ismi, ihâta, hüküm, ilgi ve kapsayıcılıkta Allah ismini takip etmiştir.
Allah, bu iki isim vasıtasıyla burada nimetine mazhar olmanın iki yolu, nimetinin de iki kısım olduğunu belirtmektedir.
Bunların ilki, tertip silsilesi ve sebepler, şartlar ve vasıtalar mertebesidir; diğeri ise, vasıtaların ve zikredilen şeylerin ortadan kalkması yoludur. (…)
İki kısım ise, genellik ve özellikten ibarettir. Umumîlik, Rahmân’a ait varlığa mahsustur. Çünkü rahmet, daha önce de belirttiğimiz üzere varlığın ta kendisidir. Gazap, mümkün çokluğun lâzımı olan yokluk hükmü ile ortaya çıkar. Bu noktada rahmetin gazaba önceliği, yaratma tercihidir.
Er-Rahmân, Vücûdun [varlık] aynısı olması cihetinden, Hakkın bir ismidir. Çünkü Hakkın isimleri, eser ve kabiliyetlerle taayyün eden [belirme] itibarlara göre kendisine izafe edilirler. Bunun için isimler, isimlendirilen tek olsa bile, çoğalmışlardır.
Tahsis, umumun hükümlerinden birisi ve onun feri [dal, şube] olduğu için, er-Rahim ismi er-Rahman’da mündemiç [içkin] olmuştur. (…)
Bu nedenle Allah ismi, bütün mertebeleri ve varlıkları kuşatan bir isim, Rahmân ismi de sadece varlığa delâlet ettiği için Allah isminden daha hususî olmuştur. Rahim ismi ise, Vucûdun (varlık) hükmünün tafsiline ve varlıklarda onun taayyünlerini (belirlenimler) izhara [göstermeğe] tahsis edilmiştir.” (s. 250-251)
No Comments