Marjinal, kapalı bir yapı; askerî kanadının darbe girişimine rağmen başarısızlık
M. Şükrü Hanioğlu’nun “Ordu cuntası-Askerî kanat” başlıklı yazısından alıntılar:
“(…) Bu eylem, ideolojik bir yapılanmanın “askerî kanat”ı tarafından gerçekleştirilmiştir.(…)
Bu açıdan ele alındığında 15 Temmuz eylemi, benzetildiği 1960 darbesi ve 1962- 63 Talât Aydemir kalkışmalarından ziyade 1859 Kuleli Vak’ası, 1908 İhtilâli ve Millî Demokratik Devrim Hareketi’nin akim kalan 9 Mart 1971 girişimiyle ortak noktalar taşır.
(…)
Bu kadronun eyleminin başarısızlığında söz konusu ideolojinin toplumsal taban yoksunluğu önemli rol oynamıştır. “Hatadan münezzeh” olduğu savunulan “yol gösterici” dinî lidere bağlılık dışında topluma verecek mesajı olmayan, aidiyet iddia ettiği muhafazakâr camiada marjinalliğin ötesine gidemeyen kapalı bir yapı, askerî kanadının küçümsenemeyecek gücü ve şiddet kullanımına rağmen başarısızlığa uğramıştır. Bunun önde gelen nedeni ise askerî planlama hataları ve eylemin öne çekilmesi benzeri “teknik” sorunlardan ziyade “toplumsal taban yokluğu”dur.
(…) 9 Mart Cuntası hedeflediği Ba’as benzeri rejimi kurabilseydi toplumun genelinin olmasa bile sol-milliyetçi entelektüellerin desteğini alabilecekti. Ancak 15 Temmuz darbecileri eylemlerini neticelendirseler dahi toplumsal taban yokluğu nedeniyle, yapacakları katliamlara, dökecekleri kana karşılık Türkiye’yi yönetemeyeceklerdi.
(…)
O nedenle, Türkiye’nin önündeki sorun marjinallik engelini şiddet ve gayrimemnun toplumsal kesimlerle ittifak yaparak aşmaya çalışan bir yapının diğer örgütlenmelerinin yanı sıra askerî kanadının da devre dışı bırakılmasıdır. Bunun sonrasında ise ordu içinde benzer örgütlenmelerin gerçekleşmesini önleyecek tedbirler alınmalı ve bunlar taviz vermeden uygulanmalıdır. (…)“
No Comments