Anadolu Tasavvuf Tarihine Notlar -II- Halvetî-Uşşâkîler
MAHMUD EROL KILIÇ‘ın bu kitabının ABDURRAHMAN SAMİ EFENDİ’NİN FARSÇA BİR ŞİİRİ (dipnot: Dîvân’ın en son ilmî neşri için bkz. Dr. Naciye Kaya, Abdurrahman Sami ve Dîvânı, H Yayınları, İstanbul 2016.) başlıklı yazısından sadece şiirin tercümesinden ibâret alıntılamalar oluşturacak bu yazıyı.
“Şiirin Farsça aslı, okunuşu ve tercümesi meraklı dostlar için sunulmuş kitapta. Burada sadece şiirin tercümesine yer veriyorum: “Varoluşun alçak sarhoşluğu kapatır vuslat kapısın / Nasıl istersin bu yolla Hazret‘in nûr cemâlin Yemek, su, hava ve ateş, önünde seddir yârin haremin / Bu hediyyeler salar seni içine hayranlık dolu gurbet vadisin Eğer hicrânından dâim yanmadaysan Güzeller Güzelinin / Güzelliğinin yakıcı ışığı karşısında, heba et gitsin sana hediye edilmiş cismin Eğer gözden bir damla su akmıyorsa aşkına o dostun cemâlin / O zaman visâline nasıl yol bulabilirsin ki vahdet denizin Ey Güzeller Güzeli haykırdım aşkın feryadı ile ta dehlizlerinden kalbimin / Ne olur bu uzaklıktan kurtar vesilesi ile bir yakıcı visâline Bu vuslatın mehiri denilmiş feda olmaktır uğruna senin tatlı cânın / Sâmi, bu pazarda hiç kıymeti olmaz âh u figânın “
No Comments