“Arapça ve Farsça yön tayin edici olmadığı şartlarda Türkçe tekellüm edilemez.”
İstiklâl Marşı Derneği Konya Şubesinin hazırlamış olduğu ve 1. Baskı’sı TİYO Yayınları’nca Nisan 2013’de çıkmış bulunan kitabın “Mukaddimeye Tekaddüm Eden” başlığı altında, İsmet Özel, Durmuş Küçükşakalak, Muammer Parlar, Mustafa Deveci’nin katıldığı mülâkattan yapacağım bazı alıntılamalar (ilk alıntı İsmet Özel’in bu mülâkattaki bir sözü(s.xii) olarak bu yazının başlığını teşkil ediyor) oluşturacak bu yazıyı.
“Bugün neyin dile getirildiğinin farkında olunmadığı bir çağda ‘İşte konuştuğumuz lisânın aslı budur.’ diyerek asla rücû fikrine, Türk dilinin aslına dikkat çekiyoruz.” (s.vii-viii) (Durmuş Küçükşakalak) “Neden biz bu lisan meselesine takmışız? Çünkü mekân hissimiz lisân ile mukayyettir.(s.x-xi) Eğer bizde bir mekân hissi varsa o, -hattâ sadece mekân değil itimat hissi- lisânla mukayyettir.” (s.xi) (İsmet Özel) “Dilin menşei dolayısıyla Kur’ân-ı Kerîm’in bize öğrettiğine dikkatimizi çevirdiğimiz zaman anlarız ki Âdem’e ilk öğretilen şeyler isimler, kelimeler. Sadece bu değil, aynı zamanda meleklere dönülerek, ona secde etmeleri emrediliyor. Kelimeler insanın sadece mevcudiyetini işaret etmiyor, aynı zamanda insanın fâik(üstün) olduğunu da gösteriyor. Kelimeleri olmadığı zaman insan dûn(aşağı) bir şey.” (s.xi) (İsmet Özel)“İnsanların kolay anlayabileceği fakat aşkın bir kaynağa müracaat etmeyen bir şey istiyorlar senden.” (s.xii) (İsmet Özel)
“Türkçe dediğimiz dil Arap sarf ve nahvini bilen insanların günlük hayatlarını idame ettirmek için ortaya çıkardıkları dildir.” (s.xii-xiii) (İsmet Özel)
“Türkçeyi sadece itikadî pozisyonumuz dolayısıyla benimsemiş insanlarız. Bunu üretmedik, îcâd etmedik. ‘Pozisyon’ kelimesini kullanıyorum çünkü biz mürted bir toplumda yaşıyoruz. (…) Türkler ‘istiklâl’ deyinceye kadar dünyada kimse istiklâl demiyordu, bu Arapça değil Türkçedir; medeniyet, cemiyet Türkçe kelimelerdir. Bütün bunlar Avrupa’da bilinen bir şeyin Türkçe nasıl söyleneceği sorusuna cevap olmak üzere ortaya çıkmıştır. ‘Cemiyet’ yerine ‘toplum’ dediğinizde haltetmiş olursunuz. Çünkü zaten siz onu ‘sosyete’ kelimesinin karşılığı olarak yaptınız.” (s. xiii) (İsmet Özel)
No Comments