Babanzâde Ahmed Naim Bey’in vefat olayına dair kısa bir not
“Sahîh-i Buhârî Muhtasarı ve Tecrîd-i Sarîh Tercemesi ve Şerhi” adlı eseri ortaya çıkarmak üzere TBMM tarafından görevlendirilen, Dârülfünun’da müderris ve felsefeci olarak ders vermiş âlimlerimizden Merhûm Babanzâde Ahmed Naim Bey (d.1872-v.1934), bu çalışmasını sürdürürken üçüncü cildin müsveddelerini bitirmesine birkaç cümle kala Emr-i Hak vuku bulmuş ve vefat etmiştir.
Bu son hadîsin tercümesini tamamlayan ve îzahını yapan ve diğer ciltleri de yayına hazırlayarak bu çalışmayı tamamlayan merhûm Kâmil Miras, sözünü ettiğim 3.cildin 402. sayfasında tercümesini yapmakta olduğu hadîsin bir yerinde “Mütercim merhûmun müsveddesinin hitam bulduğunu dipnotta belirterek devamında şunları ifade etmiş:
“Bu hadîsin tercümesi tarafımızdan ikmâl ve îzah edilmiştir. Bir seneden fazla bir zamandan beri hasta bulunan merhûm, 1934 senesi Ağustosunun 14. Pazartesi günü öğle namazı kılarken ikinci rek’atte secdede teslîm-i rûh etmişti. Salât-i marîza [hasta olanın kıldığı namaz] dâir olan yukarıki hadîsin tercemesi ikmâl edilmeyib de ikinci rek’atte bırakılmasıyle hâdise-i vefâtın bu sûretle vukuu arasında âşikâr bir alâka vardır. Cenâb-ı Hak ilâhî rahmetine müstağrak [garkedilmiş] buyursun. Âmîn. K.M.”
Merhûmun üzerinde son çalıştığı bu hadîsin en son kısmının yaptığı yere kadarki tercümesi de şöyle:
“Yine Ümmü’l-mü’minîn Âişe radiya’llâhu anhâ’dan olan (diğer) rivâyete nazaran şöyle de demiştir: “Sonra ikinci rek’atta da evvelkisi gibi yapardı*.”
Kaynak eser: Sahîh-i Buhârî Muhtasarı ve Tecrîd-i Sarîh Tercemesi ve Şerhi, 3.Cild, Müellifi: Zeynü’d-dîn Ahmed b. Ahmed b.Abdi’l-Lâtîf’z-Zebîdî, Mütercimi: Darülfünun Müderrislerinden Ahmed Naim, Sekizinci Baskı, Ankara 1983)
No Comments