“Batı’nın Doğu’ya bakan yüzü sömürgeciliktir”

 

İbrahim Kalın‘ın “BARBAR MODERN MEDENÎ / Medeniyet Üzerine Notlar” kitabının birkaç yerinden yapacağım alıntılamalar oluşturacak bu yazıyı. İlk alıntı da s. 58’in ortalarından bir cümle olup başlığı teşkil etmekte.

Namık Kemal, bu hususu Avrupalılara meydan okuyarak dile getirir:

O bağlamda aynı sayfadan bir alıntı da şu: “Müslüman toplumları geri bırakan onların dini değil, din ve dünya tasavvurlarında yaşanan gerileme ve fakirleşmedir. İslâm dünyasında bir medeniyet ihyası olacaksa bu, dine rağmen değil, dinle beraber ve onun sağladığı imkânlarla olacaktır. ”

“Ey mösyöler! Din varken terakki mümkün olmayacağını siz nerden bildiniz? Acaba tâbi olduğunuz mezhebin ahkâmından hiç haberiniz var mıdır? Bizde indallâh ve indennâs her fiilden sorumlu olan erbâb-ı hükümeti papalar gibi masum mu kıyas ediyorsunuz? Ulemayı papazlar hükmünde mi tutuyorsunuz? Neden korkuyorsunuz? Hıristiyanlara zulüm etmekliğimizden mi? Bilin ki dinimizin hükümlerine göre hukukça herkes müsavidir. Düşünün ki İspanyollar Gırnata’yı aldıkları zaman halkı tebdil-i din icbârı ile ateşlere yaktılar. Biz İstanbul’u aldığımız vakit her mezhep sahibine âyin icrası için kâmil mezuniyet verdik. (…) Bilmiyorsunuz ki halkın çürümesi, o kavâide (kâidelere -a.a.-) ittiba olunmadığındandır. Bir kere düşününüz, Romalıların inkırazından (bütünden büyük ölçüde tükenme) sonra âlemde medenî canlanmayı sürekli kılan İslâm değil midir? İslamlığın siyasi hükümlerinde terakkiye mani olacak bir şey yoktur. (Hürriyet gazetesi no.11, nakleden: Kâmuran Birand, 1955)

“Medeniyeti işlevsiz bir soyutlama ve seküler bir din olarak reddeden İsmet Özel’in Üç Mesele: Teknik, Medeniyet, Yabancılaşma adlı eseri yahut Nobel edebiyat ödülü sahibi Güney Afrikalı edebiyatçı J. M. Coetzee’nin Barbarları Beklerken romanı, medeniyet kavramının farklı gerekçelerle yüceltilmesine karşı çıkan çalışmalar arasında zikredilebilir. Freud’un Medeniyet ve Hoşnutsuzlukları isimli kitabı, medeniyetin insanın derin duygularını ve güdülerini maskelemek için icat edilmiş bir soyutlama olduğunu savunan ve bu yüzden medeniyet karşıtı literatüre dâhil edilebilecek eserlerin basında gelmektedir. (…) Medeniyet inşa eden imparatorluklar söz konusu olduğunda medeniyet tasavvuru ile emperyal kimlikler iç içe geçer. Örneğin Roma medeniyetini Roma İmparatorluğu’ndan ayırt etmek mümkün değildir. (dipnot: Anthony Pagden, Peoples and Empires: Europeans and The Rest of the World, from Antiquity to the Present (London: Phoenix Press, 2001), s.8.) Son olarak bir tahlil unsuru diye medeniyet kavramına bazı tarihçilerin ve sosyal bilimcilerin şüpheyle yaklaştığını hatırlamakta fayda var. Buna göre medeniyet tıpkı ulus, kültür ve devlet kavramları gibi büyük ve muğlak kurgulardır ve tarihî hâdiseleri ve eğilimleri anlamamıza yardımcı olmazlar. (dipnot: Medeniyet kavramına bu açıdan bakan bir çalışma için bkz.Bruce Mazlish, Civilization and İts Contents (Stanford: Stanford University Press, 2004)

Bu farklı tanım ve yaklaşımlara rağmen medeniyet kavramını tamamen reddetmek mümkün değildir. Medeniyetler hem dayandıkları kavramsal çerçeve hem de tarihî tecrübe ve çeşitlilik açısından statik değil dinamik, mekanik değil organik bütünlerdir. (…) Toybee’nin sınama-cevap verme (challenge-response) mekanizması olarak tanımladığı bu dinamik süreç, medeniyetlerin etkileşimini tayin eden önemli unsurların başında gelmektedir.”(dipnot: Arnold Toynbee, A Study of History (New York: Dell Publishing, 1946). Toynbee’nin Civilization on Trial kitabındaki makaleleri de bu noktaya dikkat çeker. (…) Bir medeniyeti oluşturan sabit ve değişken unsurlar, medeniyetlerin bazı dış etkileri kabul etmesine bazılarını ise reddetmesine sebep olur. Braudel’in de dikkat çektiği gibi, tarihte her medeniyetin kabul ve reddettiği şeyler vardır. Bir medeniyeti sadece kabul ya da reddettiği unsurlar üzerinden tahlil etmek, o medeniyetin iç dinamiklerini eksik anlamak olur. (dipnot: Fernand Braudel, A History of Civilization (New York: Penguin Books, 1993; Fransızca ilk baskısı 1987), s. 29). (…)”

No Comments

Leave a Comment

Please be polite. We appreciate that.
Your email address will not be published and required fields are marked