Bir gazete yazısından depremle ilgili önemsediğim cümleler

 

Mevlana İdris’in ‘Karar’adlı gazetede çıkan 28.01.2020 tarihli ve ‘Deprem Politik’ başlıklı yazısını bu konuda gazetelerde çıkan yazılar arasında nitelik yönünden nâdiren karşılaştığım değerde bir yazı olarak okudum. Bu yazının birkaç yerinden alıntılar sunacağım.

“Bu bizim ilk depremimiz değil ve son deprem de değil. Deprem kuşağında yaşadığımızı unutmak bir şey değiştirmiyor.”

“Depremin olduğu ilk anlardan itibaren ve sonraki aşamalarda sosyal medyada tuhaf tutumlar takınanlar oldu. Tuhaf da demeyelim kötü tutumlar ve kötü yaklaşımlar, yalanlar, nefretler. Elbette bunlar çoğunluk değildi, elbette kolu ancak kendisini çamurlamaya yetecek uzunlukta kimselerdi ama nasıl söylemeli, o felaket ânındaki bu pusuya yatmış çakallığın ayağa kalkması yine de ürpertici ve rahatsız ediciydi.”

“Bu millet ve bu devlet 99 depremini de gördü. Unutmuş olabilir miyiz olanları?”

“Son depremin ilk anından itibaren Millet de, Devlet de, kurumlarla birlikte tek tek insanlar da olabileceklerin en iyisi şeklinde organize oldular ve süratle kurtarma, barınma, yeme-içme, tedavi etme faaliyetlerini icrâ ettiler.”

“Bu deprem de umumu etkileyen bütün olaylar gibi bir gösterge oldu.
İyiler iyiliğin tarafında yer aldı ve bu sorumluluğun gereğini yaptı.
Kötüler de öyle. Kendi taraflarını seçtiler ve bu seçimin gereğini yaptılar.”

“Bütün bunları geçelim demiyorum, geçemeyiz.”

“Herkesin vuku bulması üzerinde ittifak ettiği büyük İstanbul depreminin öngörülemez sonuçları için ne yapıldı, yapılıyor?”

“Müteahhit/mal sahibi/ denetim görevlisi üçgeninin; hile/açgözlülük/suistimal üçgeni hangi binada var, hangi binada yok? Cevabını kolayından verebilir misin Abidin?”

“Yoksa mıymıylamak için deprem ânını mı beklersin?”

“Hak muînimiz ola.”

No Comments

Leave a Comment

Please be polite. We appreciate that.
Your email address will not be published and required fields are marked