Bu Pazar gününün bana göre en iyi gazete yazısından…

 

M.Şükrü Hanioğlu’nun “Ders laiklik alanında mı? Onu kim alacak?” başlıklı sıra dışı yazısından haberdar etmek için merak ve ilgi duyacakları, bazı alıntılar sunacağım bu yazıdan.

Başlangıç bölümünün tamamı:

En-Nahda hareketi lideri Raşid el-Gannuşi’nin partisinin onuncu kongresi öncesinde Christiane Amanpour ile yaptığı söyleşi ve verdiği demeçler basınımızda “laiklik dersi” biçiminde yorumlandı.
Seküler hassasiyeti yüksek çevreler, el-Gannuşi’nin “siyasal İslâm” değerlendirmesi ile Tunus’ta “cami ile devlet”in ayrılması sürecini desteklemesinin “Türkiye’ye verilen bir ders” niteliğinde olduğunu vurguladılar.
Ana akım İslamcı siyasal hareketler ve gelişimleri gözönüne alındığında el-Gannuşi’nin yorumlarının Türkiye’de uzun süre önce kabûl edilmiş ve olağanlaşmış yaklaşım ve siyasal tavır alışları dile getirdiği kuşkusuzdur. Bu açıdan bakıldığında onun Tunus’un demokratikleşmesi, çoğulcu ve katılımcı bir topluma dönüşmesi alanında son derece önemli olan görüşlerinin Türkiye’ye “ders vermesi” söz konusu değildir.
Buna karşılık, el-Gannuşi’nin yukarıda zikredilen konuşmada ortaya koyduğu tarihselleştirme girişiminin toplumumuza vereceği son derece önemli dersler vardır ve bunları alması gerekenler de sadece İslâmcılar değildir.

“Çatışmayan dönem ve şahsiyetler” ara başlığı altındaki bölümden bir cumle:

“El-Gannuşi, derin çizgilerle birbirinden ayrılan, farklı tasavvurlar savunmuş kişilikler arasında yaşanmış iktidar mücadelelerinin onlar aracılığıyla yapılacak güncel tartışmaya neden olmamasının gerekliliğine de işaret etmektedir.”

“Ders ve muhatapları” ara başlığı altındaki bölümün ilk cümlesi:

Dolayısıyla el-Gannuşi’nin tarihi “güncel çatışma malzeme”si olarak gören yaklaşımlara ciddî bir ders verdiği tartışma götürmez.

(alıntıların ait olduğu yazıyı okumak için tıklayın)

No Comments

Leave a Comment

Please be polite. We appreciate that.
Your email address will not be published and required fields are marked