“Fusûsu’l-Hikem Tercüme ve Şerhi-IV, Zekerâvî Kelimede içkin ‘Malikî Hikmet’ hakkındaki Fas’tan Alıntılar
“Bilinsin ki, Zekeriyyâ (a.s.)ın müdebbiri(tedbirli olan) özel ismi ’Mâlik’ ism-i şerîfidir. Dolayısıyla şehâdet hazretinde onun varlığında zâhir olan da, bu ismin hazinesinde saklı bulunan hâller olduğundan, kendisi Allah indinden bu ismin muktezası olmak üzere, tam kuvvet ve etkin himmet ile teyid edilmiş oldu ; zîrâ ‘Mâlik’ şiddet ve kuvvet manâsına olan ’mülk’ten alınmıştır; ve mülk, kudret ve tasarruf anlamına da gelir. Şu halde Hak malikiyeti, Zekeriyyâ (a.s.)ın varlığında zâhir oldu. Çünkü o’nun şerefli varlığı ”din günü” gibi oldu; ve kıyâmet manâsına olan din gününde Hakk’ın malikiyet kemâli zuhûr ettiği cihetle Hak Teâlâ ’din günü’ne Mâlik şerefli ismini bağlı kılıp, Fâtiha Sûresinde mâlik-i yevmiddin buyurdu; bundan dolayı cenâb-ı Zekeriyya rahmet ve nıkmetin (zahmetin) zuhuru hususunda din gününün hâlleri ile tahakkuk eden olduğundan, din günü menzilesinde oldu. Şu halde Hak Teâlâ hazretleri ”din günü mâliki” olduğu gibi ”Zekeriyya Maliki ” de oldu. Çünkü Hak Teâlâ anılan günde bazan rahmet ve bazan azab eder. Ve bu günde rahmet ve azabda zuhûru ile onun mâlikiyeti zâhir olur. İşte Zekeriya (a.s.) ın varlığında da Hak bu iki şe’n ile zâhir oldu. Rahmeti ile zuhûru budur ki, onun muhterem zevcesi âkır ve kendisi pek ihtiyar olduğu halde ”bana katından bir veli bağışla” (Meryem, 19/5) diyerek Hak’tan bir salih oğul taleb etti. Ve Hak Teâla da duasını müstecab edip,o hazretin haiz olduğu ilahi maarif ve rabbanî sırlar ve hamîd ahlâka vâris olarak ona Yahyâ (a.s.)ı bahşetti. Ve nıkmetle (intikamla) zuhûru budur ki, Hak Teâlâ onu şiddetle ahz etti / o hazreti testere ile küffar ikiye biçtiler. O dahi buna sabredip, mazhar olduğu özel ismin gereği olarak Hak’tan bu belanın kaldırılmasını talep etmedi. işte bu sebebe binâen ”mâlikî hikmet” Kelime-i Zekerâvi’ye tahsis kılındı. Mesnevî ’den tercümesi: ”İmdi kıyâmet ol, kıyameti gör: her şeyi görmek için bu şarttır. Akl olursan, aklı kemâliyle bilirsin. Aşk olursan aşkı cemâliyle görürsün.”