Goethe’nin (1749-1832) Kur’an-ı Kerîm’le ilgilenmesine dâir
“(…) Strassburg Üniversitesi’nde öğrenciliği sırasında J.W. Goethe, aynı şehre gelen ünlü hümanist yazar ve filozof J. G. Herder ile tanışarak yakın bir dostluk kurdu. (…)
Herder’in tavsiyesi üzerine Kur’an’la ilgilenen Goethe, 1772 yılında rahip F.D. Megerlin’in Arapça aslından Almancaya yaptığı ve İslâmiyet aleyhtarı bir önsözle takdim ettiği Kur’an- Kerîm tercümesi hakkında Frankfurter Gelehrten Anzeige’de yayımlanan bir tenkit yazısı kaleme aldı. Bu makalede, Megerlin’in Kur’an’ı hakkıyla tercüme edemediğini ve kitabın onun yazdıklarıyla kıyaslanmayacak kadar yüce fikirlere sahip olduğunu belirterek lâyıkıyla bir tercümenin ancak şu şekilde yapılabileceğini tahayyül ettiğini açıkladı: “Kur’an’ın şümulünü kavramaya meyyal, çok keskin bir zekâya sahip, şair ruhlu bir Alman mütercimin, Şark’ın mehtaplı berrak semâsı altında ve ilahî vahyin geldiği yere kuracağı çadırda Kur’an’ı bir peygamberin ruh hâli içerisinde okuduktan sonra tercümeye başlaması en büyük arzumdur” (Mommsen, Im İslam, s.14). Goethe daha sonra, özellikle Ludovico Marraccius’un Arapçadan Latinceye yaptığı tercümeden faydalanarak on ayrı sûreden bir “Kur’an özeti” (Koran Auszüge) meydana getirdi. (…) Goethe, Wetzlar’da iken Herder’e yazdığı bir mektubunda şöyle demiştir: “Kur’an’da Musa’nın dua ettiği gibi dua etmek istiyorum: Yâ Rabbi, benim dar olan göğsümü genişlet!” (Goethes Briefe, I, 132). (…)” (TDV İslâm Ansiklopedisi, c.14, s.99)
No Comments