“Günlük hayatımız bize tarihin bir saman çöpü olmadığını gösteriyor”

 

İsmet Özel‘in İstiklâl Marşı Derneği internet portalı İsmet Özel Köşesi’de çıkan 22 Şevval 1445 (1 Mayıs 2024) tarihli, “TARİH BİR SAMAN ÇÖPÜ MÜDÜR ? ” başlıklı yazısının birkaç yerinden yapacağım alıntılamalar oluşturacak bu yazıyı. O yazıdan ilk alıntı da, ortalarından bir cümlenin, bu yazının başlığını alıntı olarak teşkil etmesidir.

“Siyasal Bilgiler Fakültesi’ndeki talebeliğim sırasında bir dönem bize sosyologi derslerini Amerikalı Profesör Zimmermann vermişti. Kürsüde İngilizce konuşur ve onun tercümanlığını Mete Tunçay yapardı. Bu derslerden şimdiye aklımda bir şey kaldı: Karbon 14. Bu kelimeli ve rakamlı söyleyiş sonradan defalarca karşıma çıktı. (…) Karbon 14 canlının bu dünyadaki ömrü sona erdiği zaman belli bir hızla azalmağa başlar. Her organik varlığın kaç zamanda ne kadar Karbon 14 kaybettiği bilinmektedir. Bu sayede şimdiye kadar birçok sahtekârlık ortaya çıkmıştır. (…) “Göbekli Tepe”nin onikibin yıl öncesine ait olduğu büyük bir ihtimalle Karbon 14’e bakılarak tespit edilmiştir. Bu tespitin yapıldığı günlerde tarihle tarih öncesi ayrımının keyfîliği dikkat çekmişti. (…) Sosyal bilimler alanında tedrisatı büyük ölçüde gözden geçirmek, giderek bilimin dayanaklarını sorgulamak gerekiyordu. Bu yapılmadı. Böyle bir şeye yeltenen bir ülke bile çıkmadı. Yani yalana yaslanmanın rahatlığını terk etmek kimsenin işine gelmedi.

Yalana yaslanma denilince Türkiye Cumhuriyeti’ne tâbi olmak ağırıma gidiyor. Günlük hayatımız ancak her türlü yalanı tabii karşıladığımız zaman normal akışında sayılıyor. En yakın geçmişimizde sahtelik en makbul yeri işgal ediyor. Günlük hayatımız bize tarihin bir saman çöpü olmadığını gösteriyor. (…) Benim ısrarla anlaşılmasını beklediğim husus müstemlekecilik siyasetinin bize bugünü hazırladığıdır. Avrupa istimlâk ettiği toprak parçalarını hem maddî, hem manevî değerleri itibariyle iliklerine kadar istismar etti. ABD müstemleke edinme siyasetinde geri kaldığı için ticaretin elini kolunu rahatlatma yolunu benimsedi. Müstemlekecilere karşı çıkışı açıkça ve gizlice destekledi. Bu politika onun bütün dünyayı haraca kesmesini kolaylaştırdı. Şimdi oyun apaçık oynandığı halde dünyadan umulan tepki gelmiyor. Niçin? Çünkü beynelmilel ticaretin bildiğimiz ve bilmediğimiz şartları var. Bundan on sene kadar önce iletişim metninizde Sudan veya Afganistan kelimeleri geçiyorsa gönderdiğiniz nakit ne yerine ulaşabiliyor, ne de paranızı geri alabiliyordunuz. (…) İş sanıldığından çok daha vahimdi ve işin ihmâle gelir bir tarafıydı bu. Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu ve Dünya Ticaret Örgütü çok daha kapsayıcı kararlar alıyor ve uyguluyor. Millî hudutlarınız dışında ticaret için aklınıza hiç gelmeyecek kısıtlamalar altındasınız. Annesinin ameliyatına gitmeyip taraftarı olduğu takımın maçına gitmekle övünen insanlarla birlikte yaşıyoruz. Demek ki günlük hayatımızı bir çöplük olmaktan çıkarmamızdan daha öncelikli bir görevimiz yok.”

No Comments

Leave a Comment

Please be polite. We appreciate that.
Your email address will not be published and required fields are marked