Hamid Algar’ın “Nakşibendîlik” kitabından alıntılar
insan yayınları: 462 , irfan ve tasavvuf dizisi :63, birinci baskı, 2007, genişletilmiş üçüncü baskı (dijital), 2012, editör: a.cüneyd köksal, baskı-cilt insan yayınları www.insanyayinlari.com.tr Çevirenler Cüneyd Köksal, Ethem Cebecioğlu, İsmail Taşpınar, Kemal Kahraman, Nebi Mehdiyev, Nurullah Koltaş, Zeynep Özbek .
HAMİD ALGAR 1940 senesinde İngiltere’nin güneybatısında doğdu. Lise tahsilini Londra’da tamamladıktan sonra 1961’de Cambridge Üniversitesi’nin Arap-Fars Filolojisi Bölümü’nden mezun oldu. Bir yıl kadar Tahran Üniversitesi’nde doktora derslerini takip ettikten sonra, Türkçe’yi hakkıyla öğrenmek maksadıyla İstanbul’a geçti. Nihayet 1963’te Cambridge’e dönerek doktora çalışmalarına başladı. On dokuzuncu asır İran’ında ulemanın siyasî rolleri konusundaki tezini 1965 senesinde tamamlayıp Kaliforniya Üniversitesi’nde Orta Doğu Araştırmaları Bölümü’ne katıldı. Burada irfan, tefsir, Şîîlik, İran’da İslâm tarihi, Arap, Fars ve Türk tasavvufî edebiyatı, İslâm felsefesi gibi konularda ders verdi. İran, Türkiye, Bosna, Malezya ve Özbekistan gibi birçok ülkede hem ilmî kongrelere katıldı, hem araştırmalarını sürdürdü. Birçok dilde çalışmaları yayınlandı. 2010’da emekli olup başta Nakşîlik tarihi ve bugünkü durumu olmak üzere çeşitli konular üzerinde yoğun şekilde çalışmaya devam ediyor.
Gucduvânî 617/1202’de vefat etmiş olup türbesinin bulunduğu memleketi Gucduvan, Buhâra bögesinin Bahâeddîn Nakşbend’in türbesinin dahi tamamıyla gölgede bırakamadığı büyük bir ziyaret merkezi haline gelmiştir.
Gucduvânî, Buhâra’da eğitim alırken, Kur’ân’daki ‘Rabbinize yalvara yakara gizlice dua edin’ (7:55) âyetiyle karşılaşmış ve tefsirini hocasından dilemiştir; ama nâfile. Çok geçmeden inisiyatik prensibinin ölümsüz ve her yerde hazır karakteri olan Hızır’a rastlamış; O da Gucduvânî’ye hafî zikir usûlünü öğretmiştir. Suya dalmışken Allah adını üç kez tekrar etmesini söylemiştir ki, bu durum hem pratik hem de sembolik önemi hâizdir. (dipnot: Fahreddîn Ali Safî, Reşâhat Ayn el- Hayât (Taşkent,1329/1911), s. 18-20.)
Not. nâçizâne, kitabından alıntılama yaptığım Hamid Algar’la İstanbul’da tanışmıştım üniversite öğrencisi olduğum sırada. Sonraki bir yılda Erzurum’da üniversitede asistan olarak görev yaparken, kendisi oraya da gelmişti, yine görüştüm; Edebiyat Fakültesi’nde tanıdığım merhûm iki hoca ile tanıştırdım kendisini. Birisi Arap-Fars Filolojisi’nde, diğeri Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde hoca idiler.
No Comments