“Kelimelerin kıymetini bilmek, bilmemek, daha da ötede bilmezden gelmek”

 

İsmet Özel‘in, İstiklâl Marşı Derneği İnternet Sitesi’nde “Tersinden Edebiyat Tarihi” üst başlıklı yazı dizisinde çıkan en yeni yazısı 11 Ocak 2019 tarihli ve “Mukaddeme 14” başlıklı. Şâirin her hafta Cuma günü çıkan yazıları, okunmaya değer yazı bulmanın çok zor olduğu şimdilerde benim için önem taşıyor ve her yazısını üstünde dura dura okuyorum. İsmet Özel 1970’li yıllardan bu yana yazılarını izlediğim bir şâir. Bu yazısından bazı cümlelerini alıntılayacağım; böylece okuyanlar olursa onlara da yazıyı tanıtmış olacağım. Ayrıca bu yazıda dikkatimi çeken şâirin tesbit anlamındaki bazı deyişlerine de atıfta bulunacağım.

(Yazının ilk cümlesi olan soruya cevap anlamında:) “Menfur ikame vakıalarının zihinlere kolayca inikâs etmesi muktedirlerin kelimelerin kıymetini bilmeyişinden, daha da ötede bilmezden gelişlerindendir.”

“Nerede soysuzlar edebiyat sahasını gasp ettiyse oradan asil şeyin, aslî şeyin gizlide bulunduğunu fark edenin uzaklaştığını görürüz.”

“Edebiyatın asâleti”

” Bir eserin bildirme, haber verme vazifesini yerine getirmemesi o eserin edebiyat dışı kalması demektir.”

“Fenalığı önleme cesaretini bize kelimelerin kıymetini bilişimiz verebilir.”

“Mücrimleri korkutan tarih felsefesinden başkası değildir.”

” (…) Çünkü katışıksız bir kapitalist tezgâhtan südur eden İnebahtı hezimetimizi takip eden bütün asırlar Türk varlığının oyuncak edildiği asırlar oldu.”

“Aslına bakarsanız burada içimdeki birçok şeyi yıpratma pahasına kelimeleri ardarda dizişim ne güzel, ne kolay, ne de pişkince tarafa sahiptir.”

” İki yakamızı bir araya getirmeğe ancak yeten aklımızla hangi işin icabına bakacağız?”

“İnsanın yaratılışı”, “sınırlı akıl”, “sınırsız şehvet”, “cennete müteveccih bir cevher”, “tövbeye müteveccih bir cevher”

“Çevrenize bakın hiç tövbe etmemiş insanın hiç yontulmamış kütüğü temsil edişine her gün şahit olursunuz.”

“Cennete ne kadar yaklaşırsan yaklaş bir ayağın kaydı mı, ayağın bir kaydı mı o saat cehenneme düşersin.”

“Netice itibariyle takip etmek mecburiyeti altında bulunduğumuz her hal ü kârda tövbeyi gerektirecek bir hayat çizgisidir.”

“İnsanlığımızın, insan ömrümüzün yarısını günahı umursamamak, hataya düşmeği zevkli bulmak teşkil eder. (…) Öbür yarımız bizi günah işlerken bile işin aslına rapteden yarımızdır. İşin aslı bizi helâle doğru faaliyete kışkırtır.”

“Menfi vaziyete varmaktan, uğramaktan, giderek düşmekten söz ederken müspet vaziyetten ise sadece haberdar olabiliyoruz.

“Tesanütün verdiği faydayı hiçbir şey vermiyor.” (tesânüd: dayanışma)

http://www.istiklalmarsidernegi.org.tr/Yazi.aspx?YID=1546&KID=72&PGID=0

No Comments

Leave a Comment

Please be polite. We appreciate that.
Your email address will not be published and required fields are marked