“Kitaba takılıp düşmek”
Gazete yazarları arasında da bulunan yazarlardan, her çıkan yazısını merakla ve âdeta medet umarak okuduğum biri Gökhan Özcan. Yazılarına bakarak ciddiyetine, sağduyusuna, aklına, gönlüne, iz’ânına dair güvenimde bir eksilme hissetmediğim yazarlardan.
Bu günkü yazısının (Yeni Şafak, 03.04.2017) başlığını alıntıladım başlık olarak. Kitapların kazandırdıkları yanısıra kaybettirdikleri de olduğuna vurgu yaparak başladığı yazısının üç yerinden alıntılama yapacağım.
“(…) Sağda solda ‘kitabın zararları’ başlıklı değerlendirmelere sizler de rastlamışsınızdır. Ancak yine de arkasına koca bir yayın endüstrisini almış kitap simsarlarının tek boyutlu algı oyunlarına karşı, hem ‘insan’ı hem de ‘kitap’ı savunma görevi üstlenen cesaretli satırlara yenilerinin eklenmesi lazım…”
“ “Kitaplarda okuduklarıyla doldu imgelemi, sihirlerle, kavgalarla, savaşlarla, meydan okumalarla, yaralarla, inlemelerle, aşklarla, acılarla ve her çeşit olanaksız saçmalıklarla; okudukları zihnini öylesine hükmü altına aldı ki okuduğu bütün uydurmacalar ve hayaller gerçeğe dönüştü, öyle ki dünyadaki hiçbir tarihin bu kadar gerçek olmadığına inandı” diyor Cervantes, kitapların içinde aklını yitiren Don Kişot hakkında.“
“Kitapları birer fetişe dönüştürmenin manası yok, asıl önemli olan idraktir. Kitaplar o idraki doğrularla beslediği oranda güzel, iyi ve lüzumludur. Yaşadığımız dünyada, insanlığın yaşadığı yaygın idrak boşalmasının önde gelen müsebbiplerinden biri de yazık ki gerçekle ve doğruyla bağını koruyamayan ve hatta özellikle korumayan kitaplardır.”
http://www.yenisafak.com/yazarlar/gokhanozcan/kitaba-takilip-dusmek-2037106
No Comments