Kur’ân-ı Kerîm’den Türkçe anlamlarıyla bazı âyetler
Kur’ân-ı Kerîm, “mü’minîn” ve “mü’minât” (erkek ve kadın olarak İslâm Dini dahilinde îman edenler) için temel Kitaptır. Allah(cc.)’dan Cebrail(as.) isimli melek aracılığıyla son peygamberi Hz. Muhammed Mustafa(sav.)’ya indirilmiştir. Sûreler âyetleri kapsar şekilde tasnif edilmiş durumdadır. ‘Mucize’ anlamı da taşıyan ‘ayet’ler, ilâhi hakikate işaret eden bilgiler ve ilkeler içerirler. Kur’ân-ı Kerîm, inanan insanlar için dahi okunması, anlaşılması, üzerinde düşünülmesi, ders ve ibret alınması, öğrenilmesi/kavranması/idrak edilmesi bitmeyecek derinlikte, zenginlikte, özgünlüğü korunmuş Allah Kelâmı olarak tek olan son ilahî kitaptır.
İşte o Kitaptan bazı âyetlerin Türkçe meâlleri (anlamları):
*Şüphe yok ki o (Kur’ân) senin için de, kavmin için de kat’î bir şereftir. Siz (ondan) mes’ûl olacaksınız. [Zuhruf(43)/44]
*Andolsun, biz size hakkı getirdik. Fakat çoğunuz hakkı çirkin görenlerdiniz. [Zuhruf(43)/78]
*”Ey Rabbimiz, bizden bu azâbı açıp kaldır. Çünkü biz îman edeceğiz.” [Duhan(44)/12]
*Küfredenlere gelince: (onlara da şöyle denilecek:) “Karşınızda âyetlerim okunurken büyüklük taslayanlar, günâhkârlar gürûhu olanlar sizler değil miydiniz?” [Câsiye(45)/31]
*O, mü’minlerin yüreklerine -îmanlarını katmerli bir îman ile artırmaları için- sekîneti (kuvve-i maneviyyeyi) indirendir. Göklerin ve yerin orduları Allâh’ındır. Allah her şeyi hakkıyle bilendir, yegâne hüküm ve hikmet sahibidir. [Feth(48)/4]
*O sizi Mekke’nin karnında onlara karşı muzaffer kıldıktan sonra onların ellerini sizden, sizin ellerinizi onlardan çekendi. Allah ne yaparsanız hakkıyle görücüdür. [Feth(48)/24]
*O, peygamberini hidâyetle ve hak din ile gönderendir. Onu (o hak dini) diğer bütün dinlere gâlip kılmak için. (Buna) tam şâhit olarak da Allah yeter. [Feth(48)/28]
Kaynak: Kur’an-ı Hakîm ve Meâl-i Kerîm, Üçüncü Cilt, Balıkesirli Hasan Basri Çantay, Yedinci Baskı: H. 1393/ M.1973, Naşiri: Mürşid Çantay, Bayezid-İstanbul.
No Comments