Kur’ân’ın bazı sûrelerinden Türkçe anlamlarıyla âyetler
“Sizi çoklukla böbürleniş (o derecede) oyaladı ki, kabirlere varıncaya kadar ziyâret ettiniz.” (Et-Tekâsür Sûresi-102/1-2)
“Muhakkak insan Rabbine karşı çok nankördür.” (El-Âdiyat Sûresi-100/6)
“Acaba bunlar, öldükten sonra büyük bir gün için diriltileceklerini zannetmiyorlar mı? (El- Mutaffifîn Sûresi-83/4-5)
“Sana kıyâmetin ne zaman kopacağını soruyorlar. Sen onu nereden bileceksin? Onun bilgisi Allah’a mahsustur.” (En Nâziât Sûresi-79/42-43-44)
“Ama o sarp yokuşa göğüs geremedi.
O sarp yokuşun ne olduğunu idrak ettin mi?
Bir köle azâd etmektir,
yahut bir açlık gününde yemek yedirmektir,
yakınlığı olan bir yetime,
veya tozlu topraklı bir yoksula.
Sonra da îman edenlerden, birbirlerine sabrı ve merhameti tavsiye edenlerden olmaktır.”
(El-Beled Sûresi-90/11-12-13-14-15-16-17)
Yararlanılan kaynak eserler:
*Kur’ân-ı Hakîm ve Meâl-i Kerîm, Balıkesirli Hasan Basri Çantay, Üçüncü Cild, Yedinci Baskı, 1973, Naşiri: Mürşid Çantay, Bayezid- İstanbul.
*Kur’an-ı Kerim ve İzahlı Meali(Türkçe Anlamı), Ahmed Davudoğlu, Çelik Yayınevi, Meâli Baskıya Hazırlayanlar: Mehmed Emre, Mahmud Bayram, Ali İhsan Yurt, Mehmed Talo, Celâlettin Bilginer, Şevket Gürel, Hâmid Aytaç, 1981, İstanbul.
No Comments