M.İbn Arabî’nin, Fütûhât-ı Mekkiye’sinde söylediklerinden…

 

” ‘Furkan’ olarak okumanın dışında Kur’an’dan sakın! Allah onun vesilesiyle pek çok kişiyi saptırır, yani onları hayrete düşürür; pek çok kişiye de hidayet eder, yani anlama rızkı verir. Bu rızık Kur’an’ın sahip olduğu beyanın bilgisidir. Kur’an vesilesiyle sapanlar fasıklar, yani Kur’an’ın sınır ve kurallarının dışına çıkanlardır.” (Fütûhât-ı Mekkiyye, 18. Cilt, s.66, Muhyiddin İbn Arabî, Çeviri: Ekrem Demirli, Litera Yayıncılık, İstanbul-2012, ISBN: 978-975-6329-84-9)

“Allah’ın hakkımızdaki bilgisini bilmediğimiz için herhangi bir şeye güvenmek söz konusu değildir; belki hakkımızdaki bilgisi musibet olabilir.” (a.g.e., aynı cilt, s.74)

“Sadece iman vardır, ondan yüz çevirme. İman ettiğin bir şey hakkında tevile gitmekten sakın! Keşifle gösterilmediği sürece tevil ile hiçbir şey elde edemezsin.” (a.g.e., aynı cilt, aynı sayfa)

“Gemlerini el-Hâdi’nin eline bırak, O’ndan uzaklaşma, yoksa düşman sana musallat olur, ebedi olarak bedbaht eyler.” (a.g.e., aynı cilt, s.75)

“Allah’ın nimetlerinden birisi de fıtratı tevhidde değil, varlıkta yaratmış olmasıdır (fıtrat bilgisi Allah’ın var olduğunu bilmektir, O’nun bir olduğunu bilmek değildir).” (a.g.e., aynı cilt, aynı sayfa)

“Keşif ve Hakkın öğretmesiyle hakikatleri öğrenen insan en kâmil kişidir. O mertebeden aşağıdaki kâmildir. Onların dışındakiler ya mümin veya aklî düşünce sahibi olanlardır. Onların kemâle girmesi söz konusu değildir. Böyleyken mükemmellikte (ekmeliyet) nasıl yerleri olabilir ki? Bunu bilmelisin.” (a.g.e., aynı cilt, s.76)

No Comments

Leave a Comment

Please be polite. We appreciate that.
Your email address will not be published and required fields are marked