“Malikî Hikmet” hakkında bilgi
Muhyiddîn İbnu’l-Arabî‘nin iki ünlü eserinden biri olan FUSÛSU’L -HİKEM’in Tercüme ve Şerhi-IV’den (Tercüme ve Şerh: Ahmed Avni Konuk, Hazırlayanlar: Prof. Dr. Mustafa Tahralı-Dr. Selçuk Eraydın, M.Ü. İFAV, Altıncı Baskı, Nisan 2017-İstanbul) başlıkta belirttiğim konu hakkında “XXI KELİME-İ ZEKERÂVİYYE’DE MÜNDEMİC ‘HİKMET-İ MÂLİKİYYE‘ BEYÂNINDA OLAN FASTIR başlığı altındaki bölümden yapacağım bir alıntılama oluşturacak bu yazıyı.
“Bilinsin ki, Zekeriyyâ (a.s.) ın müdebbiri (tedbirlisi) olan hâss (özel) isim ‘Mâlik‘ şerefli ismidir. Bundan dolayı şehâdet mertebesinde onun varlığında zâhir olan da, bu ismin hazînesinde meknûz (saklı) bulunan ahvâl (haller) olduğundan, kendisi Allah indinden bu ismin muktezâsı (gereği) olmak üzere, kuvvet-i tâmme (tam kuvvet) ve himmet-i müessire (etkin himmet) ile teyîd edilmiş oldu; zîrâ ‘Mâlik‘, şiddet ve kuvvet manâsına olan ‘mülk‘ten me’hûzdür (alınmıştır); ve ‘mülk‘, kudret ve tasarruf manâsına da gelir. İmdi (şu halde) Hak mâlikiyeti Zekeriyyâ (a.s.)ın varlığında zâhir oldu. (…)”
No Comments