Medresetü’l- Mütehassısîn ihtisas tezlerinden biri üzerine

 

Merhûm Ahmed Hamdi Akseki‘nin İhtisas Tezlerinden Ruh Ve Bekâ-yı Ruh Yahut Felsefe-i Ruh başlıklı ilk ‘akademik metni’, kendisinin matbu hâlini görme imkânına kavuşamadığı bir çalışmasını yansıtır. O’nun bu çalışması teklifinden bir asrı biraz gecmişken bu neşirle birlikte gün yüzüne çıkıyor. Rabia K. Gündoğdu ve İsmail Kara tarafından hazırlanan Ahmed Hamdi Akseki‘nin bu ilk akademik eserinin Ön Söz’ünde anlatılan kendi hususî hikâyesinden ayrı olarak yakın dönem dinî düşünce tarihimiz, medresenin /din eğitiminin, ilmiye sınıfının modern okullaşma (mektepleşme) süreçleriyle irtibatlandırılması, hatta modern felsefenin ve bilimin Türkiye’deki seyri ve din-bilim ilişkileri açısından, bir kısmı tarihî, bir diğer kısmı aktüel bazı hususiyetleri var. Her biri bir çalışma konusu olabilecek bu noktalara kısaca da olsa maddeler halinde temas etmek eserin zaman ve zemini ile müellifin, o dönem âlimlerinin arayışlarını yoklamak açısından faydalı olacaktır.

  1. “II.Meşrutiyet’in ilanından sonra çalışmaları başlayan ve Şeyhülislam Hayri Efendi’nin çabalarıyla mevzuat kısmı 1914 yılında neticelendirilen Medrese ıslahatı ( Dârü’l- Hilafeti’l-Aliyye Medresesi Sistemi), önce merkez (İst.) ve ardından taşra ki bütün medreselerde yeni bir nizam vermeye çalışırken yüksek (âlî) medrese tahsilini akabinde imtihanla talebe alacak ve dînî alanda mütehassıs ve modern bilimlerden haberdar ( İslah-ı Medaris Nizamnamesi’ne göre ulûm-ı şer’iyyeyi tahsil etmiş olmakla beraber millet ve memleket için (…) fünûn-ı lazımeden ‘behredar’ talebeler yetiştirecek, iki veya üç yıllık bir ihtisas kademesi de öngörüyordu. (Dârü’l-Hilafeti’l-Âliyye Medresesi, İstanbul, Matbaa-yı Ahmed Kâmil 1333-1330, s.5 İslah-ı Medaris Nizamnamesi’ne esbab-ı mucibesinde ve 19. maddesinde bu yeni medrese kademesi şu ifadelerle anlatılıyor: “(…) (Medresenin âlî kısmında) tahsil ikmâl eden veya bu derecede ilmî kudrete mâlik bulunduğu imtihanla sâbit olanlardan şer’î ilimlerin şubelerinde ihtisas kazanma ümniyesinde (arzusunda) bulunacaklara temel olmak ve gereken şubeleri içerir bulunmak üzere mütehassıs medreseler (özel kısım) Burada ilimler ile şer’î-dinî ilimlerin, fünûn ile de modern bilimlerin kasdedildiği açıktır. Zaten medrese ıslahatı medrese ile mektepler ve üniversite (Darülfünûn) arasında kuvvetli irtibatlar kurmayı öngörüyordu. Benzer bir ilişkilendirme fikrini kuruluşundan itibaren ve II. Meşrutiyet yıllarında Darülfünun’un da (husûsen Hukuk ve Edebiyat şubelerinin) paylaştığını da biliyoruz. Çalışma ve tez örnekleri bakımından da üniversite tarihimizde önem taşımaktadır (Bu ihtisas risaleleri üzerine yapılan sınırlı çalışmalar ve yayınlardan gördüklerimiz şunlardır: Rabia Karakoyun Gündoğdu, “Ahmed Hamdi Akseki’nin Rûh Bekâ-yı Rûh adlı eseri”, Marmara Üniv. SBE, 2009; Saide Yetişken Hançabay, “Trebolulu Hasan Fehmi’nin er-Risâletü’l Hüseyniyye fî Emânâti’l- İlâhiyye adlı Tefsir çalışmasının Tahlili, Sakarya Üniv. SBE,2009; Akçaabatlı Ahmet Rasim Zühdü, Süleymaniye Medresesi ihtisas tezlerinden Mârifet-i Bârî ve İsbat-ı Vâcib, haz. F.Gedikli-R. Özdinç- A.A. Yörük, İst, Dergâh Yay., 2021. Ayrıca ilki Fıkıh, ikincisi Kelâm-Tasavvuf-Hikmet, üçüncüsü Tefsir Şubesinde üç ihtisas tezi bk. Ali Adem Yörük, İst. Dergâh Yay. 2021. Ayrıca ilki fıkıh, ikincisi Kelam-Tasavvuf-Hikmet . 2. Akseki iki yıllık Medresetü’l- Mütehassısîn tahsilini 1917-1918 sonunda Kelâm ve Hikmet Şb.sini bitirerek tamamlamış ve aynı ders yılı içinde ‘Ruhun Bekâsı’ meselesine dair ihtisas (doktora) tezini/risalesini de yazıp sonuçlandırmıştır. Çalışmanın tam adı ‘Ruh Hakkında Bir ilmî tetkik’ veyahut Ruh Felsefesi’dir. (…) Alt başlıktan anlıyoruz ki tez sadece konuya dair görüşlerin derlenmesi ve tasvirleriyle sınırlı kalmayacak; bir tahlil, sentez, tercih ve değerlendirme arayışında da olacaktır. (Tezin hocalara takdim edilen nüshası üzerinde tarih olarak 1334-1336 (1918) yazılıdır. (…) “

No Comments

Leave a Comment

Please be polite. We appreciate that.
Your email address will not be published and required fields are marked