Merhûme Ayşe Şasa’nın Şebek Romanı’ndan alıntılar
FANTASTİK KURGU türünde, AYŞE ŞASA KİTAPLIĞI / 3, GELENEK YAYINCILIK /117, BİRİNCİ BASIM / Ekim 2004.
Ayşe Şasa: Doğumu 1941, vefatı 2004 İstanbul. 1960’da Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’nden mezun oldu. 1963-65’te Robert Koleji İdari Bilimler Bölümü’ne devam etti. 1963’ten başlayarak Türk sinemasında senaristlik yaptı. Murat’ın Türküsü, Son Kuşlar, Ah Güzel İstanbul, Utanç ve Gramofon Avrat gibi filmlere imza attı. 1993’te sinemayla ilgili Yeşilçam Günlüğü adlı denemeleri yayınlandı. Aynı eserin 2002 Aralık ayında Gelenek Yayıncılık tarafından genişletilmiş ikinci baskısı çıktı. Yine Gelenek Yayınları’ndan Şubat 2003’de Delilik Ülkesinden Notlar isimli eseri yayınlanmıştır. 2004 yılı yazında bir süre tedavi gördükten sonra hastanede vefat etmiştir.
Kitabın arka kapağının dış yüzünden:
“Yüksek teknoloji insan toplumunu ne yönde etkiliyor? Gelecekte insanlık ne türden bir psikolojik ortamda yaşayacak?
Futurolojik bir öykü olan Şebek, 2075 yılında hayâlî bir toplumda geçiyor.”
“Ah Lena, feminist Lena, Ah Lena Melankolik Lena, Ah Lena, astronot Lena… antidepresantlarını neden vaktinde almıyorsun? Yemek tepsisini bir an bırakıp otomatik konuşmacıya uzandı. G lll, B-8720-224 nolu konuşma bağlantısını çevirdi. Lena yerinde yoktu… Hep böyledir.. Uykusu kaçmıştır Lena’nın, gece gezintisine çıkmıştır. Ayda şimdi saat 22:10… Bir türlü tedavi ettirmediği kronik uykusuzluk Lena’yı bu saatlerde çılgına çevirir. Amadeus sırt üstü uzandı. Tepsiyi duvardaki yerine geri göndererek gözlerini yumdu. Ah bu andante.. Ah Amadeus Mozart’ın serebral tınıları… Ah bu entelektüel haz anları.. “Ah Amadeus… Ne muhteşem bir şebeksin.. Ah Amadeus ne muhteşem bir şebeksin…” Sarılar, sonbahar sarıları… Buzullar… Buz çölleri.. Mavi sular.. Zaman aşımı Zaman aşımı. Okyanusya adalarında, bir sörf, dalgalar, köpükler, mercan adaları-görüntüleri Kilimanjaro.. Karlar ve zirve. Zaman aşımı.. Zaman aşımı… Ah Lena.. Ne muhteşem bir melankoli seninkisi.. İkimiz de melankoliğiz, sen de, ben de, aynı türden olanlar asla anlaşamaz.. Ah bu andante.. Ah bu şebek, muhteşem Şebek Amadeus.. Sonbahar sarısı.. Ah bu melankolik-entelektüel Amadeus Mozart. Amadeus birden ılık sabah düşlerinden usandı. Bir anda kararını verdi. Haz makinesini devreden çıkardı. Şimdi herşey daha normalleşmişti.. Saat 10:30’da sinyal çaldı.. Şimdi Amadeus, 2075 yılının felsefe asistanı. Melankolik Şebek Amadeus ile 1750’lerin müzisyen ceddi, şebek büyüğü Amadeus Mozart arasındaki mito-poetik ilinti, yepyeni anlık hazların, beyinsel-duygusal çağrışımların kapısını açtı… Saat 10:30.. Anti depresant hapların alınma anı ve beş-on dakika içerisinde başlayan kendiliğinden canlılığın büyüme dönemi. Vivace.. Melankolik şebek Amadeus yataktan ağır ağır kalktı, ayağını yatağın kenarındaki kerevetimsi basamaklara bastı.. Parlak, kızıl renkli, sentetik tüyden yapılma neşeli şebek tulumu, bir el uzatımlık yerdeydi. Şebek Amadeus şebek tulumunu ferah bir iç çekmesiyle giydi.. Neo-Darvinci aydınlanmanın bir ürünü olarak o, önceki aydınlanmanın bir ürünü olan Amadeus Mozart’a müthiş bir ruhî yakınlık duyuyordu. Ezgilerdeki oyunbaz entelektüalizm onu büyülüyor, büyülüyordu.. Amadeus lakabını kullanması bundandı.. (…)”
No Comments