“ÖZÜN GEÇMİŞİ VAR MIDIR? (II)”

 

İSMET ÖZEL‘in bu başlıklı ve 25 Safer 1444 (21 Eylül 2022) tarihli yazısının Kıssadan hisse: ile başlayan bölümü:

“Beşer yığını içinde eriyip gitmektense dikkatimizi bizi insan kılan her şeye çevirmemiz gerekiyor. Dünya Sisteminden medet ummanın bizi her gün biraz daha köle kılacağını akıldan çıkarmadan yaşamamız gerekiyor. Daha çok tatmin, daha büyük mutluluk der iseniz her kademedeki suçu beraat ettirmiş olursunuz. İnsandan bütün beklediğimiz bir sağlam ve salim duruştur. O duruşu takip eden duruşlar silsilesini de beklemeden edemiyoruz. İnsanın çağlar boyu varlığına anlam katan şeyin bundan ibaret olduğuna akıl erdirmemiz gerekiyor. Yani insana ilişkin anlamı insanın artan veya azalan fiyatlar karşısındaki tutumundan veya tutumlarından değil ve fakat insanın karakterini inşa eden tavrından çıkarabiliriz. Aristokrasinin Ruhban sınıfıyla ittifakı Avrupa’da Feodalizmi inşa etti. Avrupa’nın gücünü hiçe sayan Müslümanların ne aristokrasisi, ne de Ruhbanı vardı. İslâm toplumunu çaresizliğe sürükleyenler Avrupalı görünmeği yükseklik zannedenlerdir. Bu tavır değişmediği için düşüş devam ediyor.

Amelî ilim: Hakîmin ilmiyle intifâ’ında ihtidâ vesîlesi ve emîrin fermân hükmü çıkarmasında tebliğ vâsıtası olan hikmettir. Yukarıda iki vasfı vardır dediğimiz zâta gelince: O, sen ile benden ibârettir. İlâhımız, seninle benim için; benimle senin içindir. Sen (ente) ma’kûlünün kabûl ettiği yönden değil, belki kimliğin itibâriyle kulluk vasıflarındansın. Ben (ene) makûlümün kabûl ettiği bakış noktasından değil, belki hakikatim itibâriyle rütbelerle ilgili vasıflardanım. Bizzât müşârun ileyh (kendisine işâret olunan) odur. Ben enniyetime (zâtıma) nazaran ene=ben; makûlünün kabûl ettiği haysiyet itibâriyle hüvallah hükümlerindenim. Senin de hilkatin itibâriyle hüve’l-abd olduğuna akıl erdirmemiz gerekiyor. Yani insana ilişkin anlamı insanın artan veya azalan fiyatlar karşısındaki tutumundan veya tutumlarından değil ve fakat insanın karakterini inşâ eden tavrından çıkarabiliriz. Aristokrasinin Ruhban sınıfıyla ittifakı Avrupa’da Feodalizmi inşa etti. Avrupa’nın gücünü hiçe sayan Müslümanların ne aristokrasisi, ne de Ruhbanı vardı. İslâm toplumunu çaresizliğe sürükleyenler Avrupalı görünmeği yükseklik zannedenlerdir. Bu tavır değişmediği için düşüş devam ediyor.

Eğer ilim asıldır dersen, kuvvetler fer’dir. Kuvvetler arazdır (iki zamanda baki olmayandır) dersen, ilim fer’dir. Bu ilim iki türlüdür: biri kavlî (sözel), diğeri amelîdir (pratik). Amelî ilim: Hakîmin ilmiyle intifâ’ında ihtidâ vesîlesi ve emîrin fermân hükmü çıkarmasında tebliğ vâsıtası olan hikmettir. Yukarıda iki vasfı vardır dediğimiz zâta gelince: O, sen ile ben’den ibârettir. İlâhımız, seninle benim için; benimle senin içindir. Sen (ente) ma’kûlünün kabûl ettiği yönden değil, belki kimliğin itibâriyle kulluk vasıflarındansın. Ben (ene) ma’kûlümün kabûl ettiği bakış noktasından değil, belki hakîkatim itibariyle rütbelerle ilgili vasıflardanım. Bizzat müşârun ileyh (kendisine işaret olunan) odur. Ben enniyetime (zâtıma) nazaran ene=ben; makûlünün kabûl ettiği haysiyet itibâriyle hüvallah hükümlerindenim. Senin de hilkatin itibâriyle ‘hüve’l-abd’ olduğuna akıl erdirmemiz gerekiyor. Bu tavır değişmediği için düşüş sürüyor. İnsanın artan veya azalan fiyatlar karşısındaki tutumundan veya tutumlarından değil ve fakat insanın karakterini inşâ eden tavrından çıkarabiliriz. Aristokrasinin Ruhban sınıfıyla ittifakı Avrupa’da Feodalizmi inşa etti. Avrupa’nın gücünü hiçe sayan Müslümanların ne aristokrasisi, ne de Ruhbanı vardı. İslâm toplumunu çaresizliğe sürükleyenler Avrupalı görünmeği esas sayanlardı. Yukarıda iki vasfı vardır dediğimiz zâta gelince: O, sen ile benden ibârettir. İlâhımız, seninle benim için; benimle senin içindir. Sen (ente) ma’kûlünün kabûl ettiği yönden değil, belki kimliğin itibâriyle kulluk vasıflarındansın. Ben (ene) ma’kûlümün kabûl ettiği bakış noktasından değil, belki hakîkatim itibâriyle rütbelerle ilgili vasıflardanım. Bizzât müşârun ileyh (kendisine işaret olunan) odur. Ben enniyetime (zâtıma) nazaran ene=ben; makûlünün kabûl ettiği haysiyet itibâriyle hüvallah hükümlerindenim. Sen de hilkatin itibâriyle hüve’l-abdsin (yükseklik zannedenlerdir. Bu tavır değişmediği için düşüş devam ediyor.”



No Comments

Leave a Comment

Please be polite. We appreciate that.
Your email address will not be published and required fields are marked