“İslâmiyette ruhbâniyet yoktur; cemâat rahmettir.”
Resûlullah (a.s.v.) cemiyet içinde bezl-i mesâî (cömertce mesâî) buyurdu. Zîrâ mecma’-i ervâh (ruhların toplanması Bu sırra) için azîm ve hatîr (tehlikeli) te’sirâtı vardır. O te’sîr vahdette ve yalnızlıkta hâsıl olmaz. Bu sırra mebnî (dayanarak), mahalle ahâlisinin ictimâı (toplanması) ve rahmet ve faydanın tezayüdü (artması) için mescidler konulmuştur. Ve evlerin ayrı olması, tefrîk ve ayıpların örtülmesi içindir; onun faydası ancak budur. Ve şehir ahâlisi orada toplanmış olmak için câmi binâ etmişlerdir. Bilâd ve ekalîmden (beldeler, memleketler, diyârlardan), âlemin çoğu halkının orada toplanmaları için, Ka’be’yi vâcib kılmışlardır.
