İkinci taayyün (belirme) mertebesi, vâhidiyet mertebesi
Muhyiddin İbnu’l Arabî’nin FUSÛSU’L-HİKEM isimli eserinin Türkçe Tercüme ve Şerhi’nin (AHMED AVNİ KONUK) Yayına hazırlanmış (Prof. Dr. Mustafa Tahralı -Dr. Selçuk Eraydın) I. Cildinden (İFAV, Yedinci Baskı 2017) yapacağım bazı alıntılamalar bu yazıyı oluşturacak.
“Vücûd (Varlık), ilk belirme mertebesinde isimlerini ve sıfatlarını mücmelen (öz olarak) bilmekle beraber bu isimler ve sıfatlarının gerektirdiği küllî ve cüz’î sûretlerin tüm manâları, bu ikinci belirme mertebesinde ayrılırlar. Kevnî (varlıkla ilgili) şeyler hakikatlerinden ibâret olan bu sûretlerden her birinin gerek kendi zâtına ve gerek kendi zâtının emsâline aslâ şuûru (bilinci) yoktur. Zîrâ onların varlıkları ve farklılaşmaları ilmîdir.