“Bir tutum olarak medenîlik, bir durum olarak medeniyet”
İbrahim Kalın‘ın BARBAR – MODERN- MEDENÎ / Medeniyet Üzerine Notlar kitabından yapacağım bazı alıntılamalar (bunlardan ilki s.31’den alıntı olarak iki tespit başlığı teşkil ediyor) oluşturacak bu yazıyı.
“Bir tutum olarak medenîlikten, bir durum olarak medeniyete geçişte kaybettiğimiz değerler nelerdir? İbn Haldun’un iddia ettiği gibi medeniyetin sağladığı maddî imkânlar, bizi medenîlikten uzaklaştırır mı? Medeniyet, medenîliğin zıddı mıdır? Bu sorulara farklı tarihî tecrübelerden hareketle cevaplar bulmaya çalışacağız. Medenîliğin, medeniyet yapısının büyük cüssesi altında ezilip kaybolması ender rastlanan bir durum değildir. Roma’nın vahşi zevk ve işret düşkünlüğü, gladyatörlerin birbirleriyle ve yırtıcı hayvanlarla ölümüne savaştırıldığı arenada çıkar karşımıza. Hindistan’da kadınların, kocalarının ölümü üzerine cenaze töreninde onunla birlikte öldürülmesi / yakılması anlamına gelen ‘sati‘ (dul yakma) geleneği, Hindular arasında uzun yıllar uygulanmıştır. (dipnot: ‘Sati’ yahut ‘suttee’ kelime manası itibariyle ‘erdemli-sadık eş’ demektir ve kendisini kocasıyla yakan/öldüren kadınlara verilen isimdir. Müslüman âlimler ve idareciler bu geleneği yasaklamaya çalışmış, pek çok Hindu din adamı da buna karşı çıkmıştır. Fakat bu âdet 19. yüzyılın sonlarına kadar Hindistan’ın çeşitli bölgelerinde yaşamaya devam etmiştir. Bkz. John Stratton Hawley (ed.), Sati, The Blessing and theCurse: The Burning of Wives in India (Oxford University Press, New York, 1994). Avrupa sömürgecilik hareketlerinin, Aydınlanma ve bilim devriminin ardından yükselişe geçmesi ve modern barbarlığın en hunharca örneklerini ortaya koyması, medeniyet iddialarının kırılgan yapısı hakkında bizi teyakkuza sevk etmektedir. Kendine demokrat, başkalarına barbar bir tutum sergileyen 19. yüzyıl Avrupa devletleri, maddî medeniyet imkânlarından yoksun ama belki de dünyanın en medenî-insanî topluluklarını köleleştirirken, bunu ahlâken ve vicdânen meşrûlaştırmak için de medenîleştirme kavramına başvuruyordu.