Prof.Dr. İsmail Kara’nın “Derin Tarih”dergisinin Temmuz 2024 sayısında çıkan “Bir Hatıratın Hissiyatı ile Verdiği Malûmat Arasındaki Münasebetler Üzerine…” başlıklı yazısından bazı alıntılar

 

“Mahir İz hocanın YILLARIN İZİ kitabı kıymetli ve büyük bir hatırat. Zira Mahir hoca memalik-i Osmaniyeyi dolaşmış bir ilmiye ailesine mensup. Milli Mücadele yıllarında Ankara’dadır ve I. Meclis’te zabıt kâtibidir. Akif başta olmak üzere ulemâdan, fuzelâdan, şuarâdan, siyâsiyyûndan, ehl-i kalemden birçok ismin dostu olmuştur. Ayrıca İstanbul İmam Hatip Okulu ve İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nde hocalık yapmış, sohbet halkaları oluşturmuş, bazı kültürel ve sosyal faaliyetlerde öncülük yapmıştır.

Dolayısıyla biyografi tutkunlarının, edebî kültür ve şiir meraklılarının, Cumhuriyet devrinde dinle ilgili meselelerin, din eğitiminin ele alınma biçimleriyle uğraşanların bu hatırattan öğrenecekleri çok şey var.

Hatırat kitapları esas itibariyle subjektif ve ben merkezli eserlerdir hükmü, genel bir değerlendirme olarak, büyük ölçüde doğruyu ifade eder. Zaten hatırat müellifi esas itibariyle kendinden, kendi hikâyesinden, bu hikâye içinde cereyan etmiş bazı hâdiselerden, onların kahramanlarından, kişilerden bahsediyordur. Bu hükmü uç noktalara sevk ederek söylersek, anlatıcı hatıratında “gerçekleri dillendirmek” adına kendisini anlatır, savunur, başkaları üzerinden de olsa “ben’ini öne çıkarır, yapıp ettiklerini haklılaştırır veya büyütür; itiraflarını, içe yönelik tenkitlerini ve beklenmedik bilgi aktarımlarını bile zzaflarından birini örtmek veya okuyucunun dikkatlerini başka tarafa kaydırmak / hedef değiştirmek için kullanır, kullanabilir.

Hatıratın kötü ve zayıf kişileri ise yazarın düşmanları, muhalifleri, fikren ve/ya fiilen karşıtlarıdır. Onların yüzlerini karartmak, başarılarını görünmez kılmak da kendini savunmanın ve öne çıkarmanın bir başka yoludur.

Bunlar büyük ölçüde şuurlu ve programlı hatırat telif hareketleridir. Daha masum ve belki insiyakî bazı hareketlerden de bahsedebiliriz; hatıra anlatıcısı netice itibariyle içinden gelip geçtiği yaşantı adacıkları ve münasebette olduğu kişi kadrosu içinden kendi hatırladıklarını, kendi önceliklerine göre ve sadece gördüğü/ hatırladığı bir zaviyeden, bir önem sıralamasıyla önümüze getirmektedir. (…)

İleri yaşlarda yazılan (ne yazık ki çoğu bu yaşlarda yazılır) hatırat kitaplarına başka zafiyetleri de (zaaf-ı telifleri mi demek lazım?) eklemek gerekir. Bunların mühimlerinden biri hatırat sahibinin nisbeten genç yaşlarda yazsaydı daha açık, daha mufassal, daha sert, daha doğrudan yazacağı birçok şeyi daha yumuşak, daha dolaylı, daha muhtasar, olduğundan daha mutedil, elbette daha seçici istikametlere doğru akan bir üslupla ve belki sansürlerle kaleme alması ve anlatmasıdır. Yaş cesareti, gerçeklerle yüzleşme ve mücadele kapasitesini azaltır, zayıflatır çünkü… Korkular ve yasaklar da vardır tabii. İhtiyat, tedbirlilik, çocuklarının istikbali dahil birçok şeyi kollama ve çekingenlik…

Tahmin edileceği üzere burada yumuşaklık, dolaylı anlatım, ihtisar, tedbir aslında gerçekleri kısmen örten, tablonun gerçek renklerini flulaştıran veya tahkiye edilen ânın, hâdisenin gerçeklerinin şiddetini azaltan, sıradanlaştıran menfi bir rol oynamaktadır. Bu menfi rol gününde tutulmuş notları hatırat yazma sırasında kullanırken onları hafifletme ve sansürleme teşebbüslerinde de kendini gösterir.

Unutmayalım; başka sahalarda müsbet kabul edilebilecek tecrübe, yaşlılık, hukuka riâyet ve tedbirlilik gibi hasletler, çok değerli hatırat adacıklarının örtülmesi veya ihmal edilmesi neticesini verme tehlikesini taşır.

Nihayet belli bir yaştan sonra (doğru ve tam) hatırlama problemlerinin bizzat ortaya çıkması ve farkına varılmayan hafıza hatalarının artması da bu tür nmetinlerin ciddî problemlerinden biridir.

Adı üzerinde, hatırat kitabında hatırlama zafiyetleri câiz görülebilir mi? Cevaz fetvası verip vermemek ayrı bir bahis ama bu durum menfi işleyen bir vakıadır. Üstüne üstlük tamamen kalın nisyan perdesinin arkasına geçmiş kıymetli anıların olması da cabası… (…)”

No Comments

Leave a Comment

Please be polite. We appreciate that.
Your email address will not be published and required fields are marked