“Şiir dünya hayatını küçümsemeyi öğretmediği zaman sanat olmaktan çıkar.”
Bu yazı, başlıkta muhtevasından bir sözünü (s. 12) alıntıladığım İsmet Özel‘in en son çıkmış kitabından / “Türküm Doğruyum İntikamım Ülkemdir” / (TİYO Yay., Aralık 2019, 1.Baskı) yine düşündürücü ve etkileyici bulduğum sözlerinden bazılarını aktarmamdan ibaret olacak.
“(…) Sözüm varsa dünya hayatı uğruna kendini yıpratmak şöyle dursun dünya hayatını babasının malı zannedenleredir. (…)” (s. 9)
“(…) Şimdi tanışıklığına her şeyimi fedaya hazır olduğum zevatın tuzağından salim kalmağı kâr beller durumdayım.” (…) (s. 14)
“(…) Bugün Türkiye’de yaşayanların hayatında Türklüğün şiirle olan alış verişinden hâsıl olanın kâr mı zarar mı kabul edileceğine hükmedecek herhangi bir mihrak rol oynamıyor. (…)” (s. 42)
“(…) Kim ne yaparsa yapsın ben şiirle bağımı koruyarak kendi alanımda hüküm ferma idim. (…)” (s. 50)
“(…) Dünya kurulalı beri hiç kimse kulluğunu askıya alıp ‘var’ olamamıştır, olamaz. (…)” (s. 55)
(…) Nasıl Fransız şairleriyle aşık atan bir Orhan Veli yoksa, Avrupa ordularına yarsımakla bir netice hasıl etme hevesinde bir Fevzi Çakmak da yoktur. Askeri ve şairi aynı şeyi yapmağa zorlayan yedi yüz yıl boyunca tecrit edilmiş bırakılan Türk’ü dokunabilir ve dokunulabilir bir Türkiye’ye kavuşturma meselesinden başka bir şey değildir. (…)” (s.67)“(…) Şiir Türk milletine her dönemde analık etti.” (s.72)
“(…) Türk şiirinin Homeros’la değil, Yunus Emre ile siftah ettiğini anlamayan her kimler ise onları üstün Türk milletinin aslî karakterinden haberdar etmemiz imkânsızdır. (…)” (s. 74)
“(…) Diyar-ı Rûm kimi acizlerin yurdu olmaktan alnı açık, başı dik galiplerin vatanı olmağa inkılâp ettiyse bu değişmeye Allah kelâmı deyince neyin kastedildiğini bilen insanlar sebep oldu. (…) Kur’an bizi destanlara dil olacak irtifaa taşıdı. (…)” (s. 154)
No Comments