“Sorulması gereken sorular” ve “At izi it izi”

 

Ahmet Taşgetiren’in iki yazısının (Star, 06.09.2016; 08.09.2016) başlıkları böyle. O yazılardan bazı alıntılar:
“Sorulması gereken sorular” başlıklı yazıdan:
“(…) Ne dersiniz, bu 50 bin kişinin her birinin devlet memuriyetinden atılmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın veya Başbakan Yıldırım’ın kefaleti var mıdır?

Ne dersiniz, her gözaltıda, her tutuklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan ya da Başbakan Yıldırım’ın bilgisi ve onayı var mıdır?
Bu soruları, tüm atılmalar, tüm gözaltı ve tutuklamalar Cumhurbaşkanı Erdoğan ya da Başbakan Yıldırım’ın kefaletine bağlı olarak meşruraştırıldığı için soruyorum.
Sorduğum soruların cevabının “Elbette hayır” olduğunu biliyorum.
Tutuklama ve gözaltılarda ayrıca yargı erkinin bağımsızlığı sebebiyle yetkilerinin olmadığını da biliyorum.
Ancak her şeyin, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın bilgisi ya da emirleri çerçevesinde olduğu izlenimi var.
(…)
Mesela, “FETÖ ile etkin mücadele etmek” ve “Etkin mücadele etmiyor gözükmekten kaçınmak” gibi bir motivasyonun olduğu, “Etkin mücadele etmiyor izlenimi”nin “Kripto FETÖ’cü diye suçlanma”ya sebep olacağı kuşkusunun da tavırları etkilediği biliniyor.
(…)
Birçok ortamda, hem emniyette, hem yargıda, hem de farklı kurumlarda suyun başında hala FETÖ’cülerin bulunabileceği, bunların “Hükümeti suçlu suçsuz herkesi mağdur duruma düşürmek”le suçlamak için özellikle FETÖ’cü olmayanları listelere koyduğunun konuşulduğunu biliyoruz.
(…)
Buna bir de diğer ihtimalleri, yani “FETÖ ile etkin mücadele ediyor gözükmek, etmiyor gözükmekten kaçınmak” motivasyonunu ekleyelim…
Buna bir de fırsatı ganimet bilip, “Devletteki tüm dindarları temizleyelim” saiki ile hareket eden fesat odaklarını ekleyelim. (…)
(…)
Bir kişiye yapılan haksızlık önemli mi bizim için Allah aşkına? (Bu soru cümlesini yazar ironik olarak böyle kurmuş olmalı. Aksi halde şöyle kurulmalıydı: Bir kişiye yapılan haksızlık önemli değil mi Allah aşkına? aa.) Yoksa “Böyle zamanlarda olur böyle vak’alar” gibi mi bakıyoruz?
(…)
Biliyorum ki, her biriniz FETÖ’cü diye suçlanma riskini başınızın üzerindeki Demokles kılıcı gibi hissediyorsunuz. Partinizi benim kadar düşünüyorsanız, size yönelen şikayetleri daha sorumluca dinleyin. Tabanda ciddi rahatsızlık var.”

“At izi it izi” başlıklı yazıdan:

(…) Cumhurbaşkanı Erdoğan Çin’den dönerken gazetecilerle sohbetinde kendisine şu soru soruldu:

“- FETÖ ile mücadele çerçevesinde ihraç edilenleri kriptoların seçtiği, asıl kriptoların ise halen görevde durduğu, yanlış insanların gönderildiği söyleniyor…”
Cumhurbaşkanı da şu cevabı verdi:
“Bunu söyleyenler kendilerine göre doğru da söyleyebilirler. Ama şu var ki at izi, it izine karışmış vaziyette. “Ben bir şey atayım da nasılsa tutar” diyenler var. Bazıları böyle yapıyor. Özellikle yazılı ve görsel medya dünyasında bu çok var. Bazen fırsat bulduğumda TV’leri izliyorum. Öyle yorumlar yapıyorlar ki suçladıkları o insanın bu işle hiç alakası yok. Ama o insana o yaftayı yapıştırıyor. Bunlar doğru şeyler değil. Bu tür yanlışlıklardan uzak durmak lazım.”
(…)
Hele şükür. “Kurunun yanında yaşın yanması” meselesinde çığlıkların bir yansıması oldu.
Allah’tan ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “FETÖ’cü” diye suçlanma riski yok. Çünkü birileri pusuya yatmış, herhangi bir haksızlığa temas ettiğinizde yaftayı yapıştırmayı hak olarak görebiliyor. Cumhurbaşkanı bunu seslendirdiğinde ona ne denecek merak ediyorum.
(…)
Oysa bizzat Sayın Cumhurbaşkanı da bu işte at izinin it izine karıştığını, yani doğru anladı isek, kimin FETÖ’cü, kimin kripto, kimin başka bir şey olduğunun bilinmediğini, hiç alakası olmayan insanlara yönelik gelişigüzel yaftalamalar yapıldığını ifade ediyor. (Bu cümlede bir genelleme ve kesinlik var gibi. Oysa yazarın, “doğru anladı isek,” dedikten sonra şunu söylemek istediğini sanıyorum: kimin FETÖ’cü, kimin kripto, kimin başka bir şey olduğunun bilinmeyebildiğini, hiç alakası olmayan insanlara yönelik gelişigüzel yaftalamalar yapılabildiğini ifade ediyor. aa.) (…)
(alıntıların ait olduğu yazıyı okumak için tıklayın)
(alıntıların ait olduğu yazıyı okumak için tıklayın)

No Comments

Leave a Comment

Please be polite. We appreciate that.
Your email address will not be published and required fields are marked