aşk Posts

“Tevhîdin hizmetindeki teksîr”

 

Başlıkta alıntıladığım ifade, William C. Chittick’in Türkçe’ye “Kozmos’taki Tek Hakikat” diye çevrilen (tercüme: Ömer Çolakoğlu, Sufi Kitap) “Science of the Cosmos, Science of the Soul: The Pertinence of Islamic Cosmology in the Modern World (Oxford: Oneworld)” eserinde şu cümle içinde geçiyor: İslâmî dünya görüşü, “tevhîdin hizmetindeki teksîr” olarak vasıflandırılabilir. Bunu izleyen cümlede ise bilimsel dünya görüşüne “tevhîdsiz teksîr” denilebileceği ifade ediliyor. Kitabın bu bölümünün birkaç yerinden alıntılar sunacağım:

Gökhan Özcan’ın “Acziyet mintanı” başlıklı yazısından…

 

Baş ağrısıyla, karın ağrısıyla, sırt ağrısıyla yaşamaya tahammül edemiyoruz ama gönül ağrısıyla yaşamaya ikna ediyoruz kendimizi. Belki başka çaremiz yok. Öyle ya, diğerlerini iyi kötü tedavi eden ilaçlar var ama gönül ağrısının ilacı yok. (…)

Merhum Fethi Gemuhluoğlu: kendisinden ve kendisi hakkında sözler

 

Kendisini iyi ki yaşarken sadece hakkında anlatılanlardan da olsa tanımışım. Bizzat görüşmek üzere Türk Petrol Vakfı Genel Sekreteri olarak görev yaptığı yere uğramama rağmen görmek ve görüşmek kısmet olmamıştı. 1977 yılının böyle bir ekim ayında vefat ettiğinde üstad Nuri Pakdil ağabeyle evine tâziyeye gittiğimizi hatırlıyorum. 55 yıllık kısa ömrüne, çok konuşmamasına-çok yazmamasına rağmen edebiyat, fikir, sanat ve ilim alanlarında çalışmalar yapan insanların ilgi ve saygı duydukları, bir bilge- ârif olarak gördükleri mümtaz bir insandı. Allah rahmet ve mağfiret eylesin.

“Bu işin doğrusu ne?” / “Bu ne kadar eski bir soru?”

 

Gökhan Özcan’ın “Boşluğu dolduran boşluk” başlıklı yazısının (Yeni Şafak, 10.10.2016) bir yerinden, sonraki öncekine bir karşılık gibi olan ve ilki bir kişiye aitken, ikincisi o kişinin de içinde bulunduğu koca bir kalabalığa ait olan iki soruyu aktardım.

Bir dua

 

Ya Rabbi, müminler olarak dünyevî kaygılarımız yaşamımızda baskın olmasın. Sana kulluk etmekle, senin rızanı kazanmakla ilgili kaygımız baskın olsun. Bunun zor olduğunu biliyoruz ama Sen yardım edersen, merhamet edersen, irade buyurursan bu durum gerçekleşir. Sen istedikten sonra olmayacak var mıdır? Ne mümkün!