hayat Posts

İki gazete yazısından üçer cümle…

 

Yusuf Kaplan‘ın “Dikkat! ABD, Türkiye’nin altını oyuyor adım adım…” başlıklı yazısından (Yeni Şafak, 14.08.2017):

Gökhan Özcan’ın “Toz ile duman” başlıklı yazısından birkaç cümle

 

Yıllarca yaşadığımız zamana ayak uydurabilmek için çabalayıp durduk; şimdi görüyoruz ki ayaklarımız çoktan bizi kendine uydurmuş götürüyor! (…) Yaşıyoruz, yani iki nokta arasında bilerek ya da gayrı ihtiyari yürüyoruz işte. Yürüyoruz ama nereye?

“Arkadaşlık” hakkında 1970 doğumlu şair ve yazar İbrahim Tenekeci ne diyor?

 

İbrahim Tenekeci sadece yayınlanmış şiirleri ve yazıları olan bir şair ve yazar değil, şairlerin ve yazarların ürünlerinin yayınlandığı dergilerin birisini (Kırklar) yönetmiş, bazılarının yayına hazırlanmasında emeği geçmiş, bazı gazetelerin düşünce, sanat ve edebiyat sayfalarında editörlük yapmış, bazı yayınevlerinde dizi editörü olarak çalışmış, hâlen edebiyat ve fikriyat dergisi İtibar‘ın genel yayın yönetmenliğini yapmakta olan, Yeni Şafak‘ta da yazıları çıkan, benim kuşağımdan olanlara (40’lı yılların sonlarına doğru doğanlar) göre genç sayılacak biri.

“İstanbullu kim?”

 

Hikâye ve deneme yazarı Mustafa Kutlu’nun gazete yazarı olarak bu günkü zevkle ama elbette düşünerek ve hüzünle okuduğum yazısının (Yeni Şafak, 19.10.2016) başlığını bu yazıya başlık olarak alıntıladım.
Bu çok beğendiğim yazıdan birkaç cümle alıntılayarak okunmasına belki küçücük bir teşvikle katkım olur diye düşündüm.

“(…) Ama hayat sadece maruz kaldığımız şeylerden mi ibaret? “

 

Başlık olarak alıntıladığım cümle Gökhan Özcan’ın bu günkü “Güneş nereden doğar?” başlıklı yazısının bir bölümünde geçiyor. O bölümü alıntılayarak önemli ve sıra dışı olmak bakımından istisnâî yazılardan biri olarak bu yazıya dikkat çekmek istiyorum.