muhasebe Posts

“Bir nevi itikâf” başlıklı, Gökhan Özcan’ın yazısından alıntılar (Yeni Şafak, 27 Nisan 2020)

 

Evde kalma günleri mübarek Ramazan-ı Şerif ile birleşince hemen herkesin aklında içinde ‘hüzün’ geçen, ‘burukluk’ geçen birtakım cümleler birikti. Söylemeyi ne kadar istemesek de doğru bu, bu Ramazan, öncekilerden daha mahzun, daha buruk geçiyor bizim için. Sokaklarda o tatlı Ramazan telaşı yok, camiler sessiz, herkesi bir araya getiren iftar davetleri yapılamıyor, ezan saatine kadar hepimizin sabır imtihanından geçtiğimiz o güzel sofralar kurulamıyor. Evlerimizdeyiz, hane halkıyla sınırlı bir sosyal hayatımız var. Buna da şükür elbette, Allah beterinden saklasın. Ama o çok alışık olduğumuz Ramazan atmosferini özlediğimiz de bir gerçek. Belki bunda da bir güzellik var, bir imtihan ve bu imtihandan alınacak dersler var.

(…) Her zaman yapabildiğimiz şeyleri, şimdi yapamıyoruz. Bunu düşünürken, acaba buna karşılık, önceden yapamadığımız şeyleri de şimdi yapabilir miyiz diye bir soru geldi aklıma. (…)

Bir toplum kesiminin (bir grubun, bir çevrenin) durumu

 

Önderleri ABD’de bir eyalette bulunan ve son bir iki yıldır iktidardaki muhafazakâr AK Parti hükümeti ve bu hükümeti destekleyenler ile ayrışma ve zıtlaşma yaşayan bir toplum kesimine mensup insanların bir kısmı o gruptan ayrılmalarına rağmen, önderlerine ve gruba bağlılıkları sıkı bir biçimde devam eden insanlar var. Onlardan ve onlara artık iyi gözle bakmayanlardan oluşan aileler de mevcut. Bu grubun 17-25 Aralık 2013 günlerinde tezahür eden bir atağıyla siyasal iktidarla bağları tamamen koptu. Ondan bu yana da devamlı üzerlerine gidiliyor hukuk çerçevesi içinde.