“Yedi Güzel Adam”dan vefât eden “Nuri Pakdil” üzerine yaşayan Rasim Özdenören yazdı
“Yedi Güzel Adam” dan bu dünyadaki yaşamı sona erip iki gün önce ebediyete intikal eden Nuri Pakdil hakkında, onlardan hayatta olan ve kendisine, yakınlarına Allah’dan sağlıklı, hayırlı ömürler dilediğim Rasim Özdenören’in bu gün bir yazısı çıktı. “Nuri Pakdil” başlıklı o yazının (Yeni Şafak, 20 Ekim 2019) birkaç yerinden alıntılar sunacağım.
“(…) Her şey biter, çıplak hakikat yüzümüze şamar gibi iner… Son dönemlerde sağlığı yerinde olmamasına rağmen morali yerindeydi. Cerbezeli tavrını yitirmemişti. Canlı şevkli neşeli idi… Ziyaretine gelen konuklarına bir ara kendisini ilk kez nerede nasıl tanıdıklarını yazıp yazdıklarını göndermelerini istemişti. Bilmiyorum, o talebi yerine getiren oldu mu?”
(Merhûmun yazılarının türlerini ve ilgili olduğu alanları kasd ederek:) “Bunların tümünü birden temsil edecek kişilikteydi. (…) Başka bir deyişle onun adı aklımıza yalnızca bir şairi veya yalnızca bir yazarı getirmiyor. Bunların toplam değeri her ne ise akla o geliyor. (…) Onun kişiliği ve duruşu ile ilgili bir ön hazırlık yapılmadan bu metinler ya anlaşılmaz olarak kalır veya en yalın haliyle yanlış anlaşılmaya hükümlü olur.
Onun duruşunun iki temel özelliği: ilke ve sıkıdüzen… Bu iki kelime onun kişiliğinin başat ırasını oluşturur. Bu kişiliği dış dünyanın da tanıması gerekir.
(…) O, şiirini, eylem olarak üstlendiği misyonun dile getirimi olarak kullanmıştır. Onun şiir olarak kaleme aldığı metinler Filistin’i, intifadayı ve benzeri izlekleri işlemiştir. (…) Aynı durum oyunları için de geçerli.
(…)
(…) İlkin Cahit Zarifoğlu (1987), ardından Akif İnan (2000), ikizim Alaeddin Özdenören (2003), Erdem Bayazıt (2008)… Nihayet Nuri Pakdil: 18 Ekim 2019, Cuma, saat: 13.10…
Edebiyat ve düşün dünyamız çok yönlü bir yazarını ve renkli ve cerbezeli bir kişiliği yitirdi…
Ve beni terennüm eden iki mısra:
Uzak… Çok uzak dağlardan iniyor sessiz sessiz
Dev gibi yalnızlık… “
No Comments