Abdurrahman Sami Efendi’nin bir şiiri
Prof.Dr. Mahmud Erol Kılıç‘ın “Anadolu Tasavvuf Tarihine Notlar -II- HALVETÎ-UŞŞÂKÎLER kitabından (SUFİ KİTAP, 1. baskı Eylül 2016, İstanbul) başlıkta belirttiğim şiir bu yazıyı oluşturacak. Şiir Farsça aslı yanı sıra Türkçe tercümesiyle de yayınlanmış kitapta. Ben de şiiri Türkçe tercümesiyle yazdım.
” Varoluşun alçak sarhoşluğu kapatır vuslat kapısın / Nasıl istersin bu yolla Hazretin nûr cemâlin / Yemek, şu, hava ve ateş önünde seddir yârin haremin / Bu hediyyeler salar seni içine hayranlık dolu gurbet vâdisin / Eğer hicrânından daim yanmadaysan Güzeller Güzelinin / Güzelliğinin yakıcı ışığı karşısında, heba et gitsin sana hediye edilmiş cismin / Eğer gözden bir damla su akmıyorsa aşkına o dostun cemâlin / O zaman visâline nasıl yol bulabilirsin ki vahdet denizin / Ey Güzeller Güzeli haykırdım aşkın feryadı ile ta dehlizlerinden kalbimin / Ne olur bu uzaklıktan kurtar vesilesi ile bir yakıcı visâlin / Bu vuslatın mehiri denilmiş feda olmaktır uğruna senin tatlı cânın / Sâmi, bu pazarda hiç kıymeti olmaz âh u figânın “
No Comments