Akıl ve tarikat: genç bir siyasetçinin bu konuda kesin ve çok kendinden emin göründüğünü yansıtan hükmü
2002 sonrasının genç siyasetçilerinden, Bakan ve Başbakan yardımcısı olarak hükümette görev yapmış, bir süre önce de partisinden ayrılıp yeni bir parti kurmuş bir zâta herhangi bir tarikata mensup olup olmadığı sorulduğunda kendisinin de ailesinden hiç kimsenin de tarikatla ilgisinin olmadığı yolunda kesin ve çok kendinden emin bir tavrı yansıtan, hüküm türü bir cevap verdiğine ve gerekçesini de vurgulu bir biçimde belirttiğine dâir bir ‘internethaber’ havâdisi okudum. ‘Bidebunuizle’ programında, gazeteciler Yavuz Oğhan ve Akif Beki’nin sorularını yanıtlarken söylemiş.
Sözlerini, okuduğum telefonumdan aynen aktarayım ve değerlendirmeyi kamuoyu nasıl olsa yapacağı için haberdar olunmasına küçücük bir katkıda bulunmakla yetinmiş olayım sadece.
“Hiçbir zaman olmadım. Benim annem, babam da hiçbir zaman olmadı. Ailemde hiç kimse olmadı, yakın çevremi söylüyorum. Çünkü biz açıkçası aile olarak akla çok önem veriyoruz. Ben aklımı asla hiç kimseye teslim etmedim bugüne kadar. Her zaman kendi hür irademle hareket ettim. Benden büyük tek bir irade var, o da ilahi irade. Onun haricinde ben kendi irademle hareket ettim. Hayatımın her aşamasında, AK Parti içerisinde dahi. (…)” Bu kadar yeter.
Ne dersiniz?
No Comments