Barbar-Modern- Medenî / Medeniyet Üzerine Notlar’dan bazı alıntılar
Ey mösyöler! Din varken terakki mümkün olamayacağını siz nerden bildiniz? Acaba tâbi olduğumuz mezhebin ahkâmından hiç haberiniz var mıdır? Bizde indallâh ve indennâs her fiilden mes’ul olan hükümet erbâbını papalar gibi masum mu kıyas ediyorsunuz? Ulemayı papazlar hükmünde mi tutuyorsunuz? Neden korkuyorsunuz? Hıristiyanlara zulüm etmekliğimizden mi? Bilin ki dinimizin hükümlerine göre hukukça herkes müsâvidir. Düşünün ki İspanyollar Gırnata’yı aldıkları zaman halkı din değiştirmeye zorlama ile ateşlere yaktılar. Biz İstanbul’u aldığımız vakit her mezhep sahibine âyin icrası için kâmil anlamda izin verdik. Diyorsunuz ki, Asya’da bu kadar milyon nüfus çürüyüp duruyor; İslâm’ın kurallarında ne kadar itibar olduğu bundan bilinir. Bilmiyorsunuz ki, halkın çürümesi, o kurallara uyulmadığındandır. Düşününüz bir kere, Romalıların inkırazından (tükenmesinden) sonra âlemde medenî mesâiri (ateş küskülerini) yerinde bırakan İslâm değil midir? İslâmlığın siyâsî hükümlerinde terakkiye engel olacak bir şey yoktur. (dipnot: Hürriyet gazetesi no 11, nakleden: Kâmuran Birand., Aydınlanma Devri Devlet Felsefesinin Tanzimatta etkileri (Ankara:Son Havadis Matbaası, 1955), s.43)
Alınız ilmini Garbın, alınız san’atını;
Veriniz hem de mesâinize son sür’atini. Çünkü kabil değil artık yaşamak bunlarsız; Çünkü milliyeti yok san’atın, ilmin; yalnız, İyi hâtırda tutun ettiğim ihtârı demin; Bütün edvâr-ı terakkîyi yarıp geçmek için, Kendi “mâhiyyet-rûhiyye”niz olsun klavuz. Çünkü beyhûdedir ümmîd-i selâmet onsuz. Mehmed Akif Ersoy, Sebîlürreşâd, 1339, s.250.
Namık Kemal’in çağrısı açıktır: Müslümanlar, İslam’ın hükümlerini terk ettikleri için geri kalmışlardır. Ahmed Midhat Efendi “… İslâmiyet demek medeniyet ruhu demek; medenî olmak için Müslüman olmak yeterlidir.” der. (dipnot: Nakleden: M. Aydın, Kültür ve Medeniyet, s.383) (…)
İsmail Kara’nın dikkat çektiği gibi İbn Sina tıbbının sıtmanın tedavisine, Câhız’ın kimyasının ve İbn Rüşd’ün hikmetinin lokomotif, vapur ve telgrafa indirgenmesi, teknik yetersizlikten öte büyük bir metafizik daralma ve fakirleşmeyi işaret eder. (…)
Mehmed Akif gibi Aydınlar için asıl mesele, Avrupa sömürgeciliğinin yıkıcı sonuçlarına karşı kuvvetli bir şuur inşa etmek ve millî direniş hareketlerini canlı tutmaktı. Âkif’in dramatik bir biçimde “tek dişi kalmış canavar” olarak tasvir ettiği medeniyet, elbette Avrupa emperyalizminden başkası değildir. Batılıların ve Batılılaşmış Türk aydınlarının ilerleme, insanlık, çağdaşlık, estetik vb. kavramlar ışığında takdim ettiği ‘medeniyet’, Batı’nın sömürgeci politikalarını perdelemek ve meşrulaştırmak için kullandıkları bir göz boyama aracından ibarettir. Âkif bu perdeyi kaldırmak için Avrupa medeniyetine şiddetle ve mütemadiyen saldırmıştır.
No Comments